morpheus

    32.
  1. Matrix filmindeki Morpehus karakterini hatirladim bir an...Unfortunately, no one can be told what the Matrix is. You have to see it for yourself...
    3 ...
  2. 24.
  3. 11.
  4. *Hiç gerçek olduğundan emin olduğun bir rüya gördün mü? Ya bu rüyadan hiç uyanamasaydın o zaman gerçek dünya ile rüya arasındaki farkı nasıl ayırt ederdin?

    *Bildiğin yol ile yürüdüğün yol arasında bir fark var.

    *Bu açıklanamaz, ama hissedersin. Hayatın boyunca dünyayla ilgili bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmişsindir. Ne olduğunu bilmezsin, ama o ordadır; beynine saplanmış bir kıymık parçası gibi... Seni deli eder...

    *Ne olduğunu düşünme. Ne olduğunu bil!
    2 ...
  5. 10.
  6. Yunan mitolojisinde rüya Tanrısı. Uyku Tanrısı olan Hypnos'un ve gecenin oğludur.
    2 ...
  7. 6.
  8. inanmanın gücünü bir kere daha hatırlatan bir matrix virüsü.. flimde son ana kadar neo ya olan inanmışlığının haklı gururunu yüzüne yansıtmıştır. ayrıca karizma nın kralını yapmıştır.
    2 ...
  9. 34.
  10. ünide mitoloji dersinden hatırlıyorum ama çıkaramadım kendisini.
    2 ...
  11. 4.
  12. Bu açıklanamaz, ama hissedersin. Hayatın boyunca dünyayla ilgili bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmişsindir. Ne olduğunu bilmezsin, ama o ordadır; beynine saplanmış bir kıymık parçası gibi... Seni deli eder...
    Morpheus
    2 ...
  13. 2.
  14. matrikis'de cebinde paso kırmızı mavi haplarla dolaşan, boş zamanlarında uzay gemisi kaptan pilotluğu yapan, neo'yu çok seven, sapları kırık gözlük sahibi aşırı esmer adam.
    4 ...
  15. 37.
  16. 7.
  17. periler ölürken özür diler'den bir küçük iskender $iiri.. en ağırlarındandır.

    filiz veren göz.. kuma$ merdivenin hıçkırık basamağında..
    nevrotik dudaklarda ölü puhu dansı, gün hatırlarım.. seni..
    eski gövdemin kalyonda dü$ürüldüğü son sava$ın resmi.. o..
    mızıkasına sarılıp uyumu$ bir kıza sorulmu$tun rıhtımda,
    $ato.. heryanıyla yanan kötürüm $ato.. tepede.. tepe taklak!
    bahçeye çiçek toplamaya giden çocuk dönmedi bir daha sana
    ve yanan bisiklet.. ve yanan saksofon.. ve yanan makas..
    bir tarafın manolya mumyası
    ile kapımı çaldığınız ikindi, pamuklarla..

    büyük mumlarla aydınlattığım koridorumdan dı$arı baktınız,
    mavi pudra..
    yağlı yazın yavru ağzından artan aykırı sarho$u, akordeon!
    tınılar balesinde.. kalkansız ve kılıçsız..
    siyah deriden lacivert kadifeye geçen elin küçük teni, ölüm,
    hastanenin ifrit servisinde.. cerrah güzün ameliyathanede
    doğradığı yüzüm, senin yüzün, benim yüzüm, atardamar $ato
    patlayarak akmaya ba$lar taze kanda yüzerken ölü hüzün!
    ete sıçrar, kırarak cam yılanı.. filiz veren göz.. vitrayda!

    deh$et jaguarı gerilir, ip, rüzgar ikizler burcunda titretir
    ba$kumandan büyüyü, mum kalemlerle boyanmı$ bir gözkapağı
    kopar, kapıp koşar onu ilk çocukluğum it, gömer nimbuslara,
    $im$ek kolyeli elim kontesin yemeğe indiği saattir
    sümbüllerden bükülmü$ cenin kokteyline.. saten aldatır..
    adım bir cerahat bakırı olarak geçirilir kabuslara!

    yalnızlığın yanından girilir öteki doğaya.. buz biblolar..
    sanemlerin naralarında, ve ayinlerinde böcek dualarından..
    kedinin kuyruğundan senin kirpiğine asıldığı $al zindan..
    demirden süzülerek dö$endiğim tül granit.. nemesis döküntü
    altında gizlendiğim, sığındığım, aldatılmı$ ve ıslanmı$,
    $emsiyemi kapatıp: - rahatsız ettim! arabam bozuldu, acaba..
    rüyalarında kırbaçlanmı$ delikanlının azatı, di$, boynumda,
    ısıtılmı$ kırmızının pencerelerine çarpan yağmur damlaları
    ..göz.. delikten gözüken göz.. kahkahaları..
    kahkahalar merasiminde üzerime doğrultulan et tabanca..
    di$.. koynumda.. ve yanan parmak.. ve yanan ağır ilaç..

    ..uykum yok morpheus yoksa..
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük