25 yaşında kaybettik morg'u.
takribi 10 senesi var...
semtin güzel çocuklarındandı. kimseye pek ilişmeyen modellerden.
zayıf ve kansız, beyaz bir tip olduğu için ilk okulda '' ne o olum, morgtan mı çıktın'' sözü ya öğretmeni, ya da hademe tarafından söylenmiş o an ve lakabı üstüne yapışmış sonrasında.
sonra morg aşağı morg yukarı, isminin önüne geçmişti....
askerden sonra dostlarını tokatlamayı marifet sanmaya başlamıştı morg.
acayip bozdu kendini..
senelerde nasihat edildi, sitem yapıldı oysa ona!
bildiğini yaptı... su kurnazlığıya kötü onlarca anı bıraktı ardından...
dostları da yol verdi. başka semtlerde takılırmış son dönemleri
ölümü pek önemsenmedi velhasıl...
aylar sonra duymuştum....
rahmet olsun.
yürekten sevdiğiniz biri, hayatını kaybediip bir süre mecburi ikamet etmek zorunda kalana kadar ürkütücü bir mekandır. başınıza böyle bir şey geldiğinde, o öğrenilmiş korku hissinden eser kalmayacaktır. çünkü o sek sevgi hissinin karşısında korku bile ayakta kalamaz.
Ölümün o soğuk yüzüyle karşılaşmaktır. Hiçbir acı yaşanmadan bilinmez. Eskiden sana hiçbir şey ifade etmeyen yer artık o çok sevdiğin kişiyi ağırlamıştır. Sanırım morg bizim son misafirliğimiz.
1-kokulara karşı hassasiyetiniz varsa gasilhaneye kadar merhumu görmeye girmeyin. yıkanırken ziyaret edebilirsiniz.
2-ölüm korkusu, ceset korkusu, yukarda dediğim gibi kokuya karşı hassasiyetiniz varsa şansınızı zorlamayın. sizin yerinize başka bir aile büyüğü cesedi teşhis etsin.
3- çok farklı hastanelerde ceset teşhisine girdim. her birinin çalışma biçimi farklı. dolapların sayısından, soğukluğuna kadar değişiklik gösteriyor.
4-ceset, sinirleri gevşediği için ağırlaşıyor, şişkinlik de üzerine eklenince tanıdığınız bildiğiniz kişinin bu kadar ağırlığı var mıydı diyebilirsiniz. o yüzden merhumu siz götüreceksiniz yanınızda mutlaka 2-3 kişi daha olsun. hastaneden 1-2 kişi de yardıma geliyor.
5- cesetler eğer eksi doygunluğuna ulaşmadıysa morg çok ağır kokar, o kokuyu daha sonra yeni kesilmiş kurban kokusunda hissedersiniz ama geçicidir bilginiz olsun.