insanlığın en iyi icatlarından biri. dolap kapaklarını açtığınızda şişmiş cesetten kuru bir kan kokusu gelir. özellikle intihar edenlerden.
yakışıklı çocuklar kendilerini astığında, güzel kızlar beyinlerini kullanmayı beceremedikleri silahla patlattığında yanaklarından makas alıp ''seni gerizekalı'' deyip aşağılamak zevk verir...
uzamış bir boyun omurları ''kırt kırt'' diye ses çıkarır hareket ettirdikçe...
hiç de zevkli değil. sadece dolabın verdiği serinlik güzel...
1-kokulara karşı hassasiyetiniz varsa gasilhaneye kadar merhumu görmeye girmeyin. yıkanırken ziyaret edebilirsiniz.
2-ölüm korkusu, ceset korkusu, yukarda dediğim gibi kokuya karşı hassasiyetiniz varsa şansınızı zorlamayın. sizin yerinize başka bir aile büyüğü cesedi teşhis etsin.
3- çok farklı hastanelerde ceset teşhisine girdim. her birinin çalışma biçimi farklı. dolapların sayısından, soğukluğuna kadar değişiklik gösteriyor.
4-ceset, sinirleri gevşediği için ağırlaşıyor, şişkinlik de üzerine eklenince tanıdığınız bildiğiniz kişinin bu kadar ağırlığı var mıydı diyebilirsiniz. o yüzden merhumu siz götüreceksiniz yanınızda mutlaka 2-3 kişi daha olsun. hastaneden 1-2 kişi de yardıma geliyor.
5- cesetler eğer eksi doygunluğuna ulaşmadıysa morg çok ağır kokar, o kokuyu daha sonra yeni kesilmiş kurban kokusunda hissedersiniz ama geçicidir bilginiz olsun.
Ölümün o soğuk yüzüyle karşılaşmaktır. Hiçbir acı yaşanmadan bilinmez. Eskiden sana hiçbir şey ifade etmeyen yer artık o çok sevdiğin kişiyi ağırlamıştır. Sanırım morg bizim son misafirliğimiz.
yürekten sevdiğiniz biri, hayatını kaybediip bir süre mecburi ikamet etmek zorunda kalana kadar ürkütücü bir mekandır. başınıza böyle bir şey geldiğinde, o öğrenilmiş korku hissinden eser kalmayacaktır. çünkü o sek sevgi hissinin karşısında korku bile ayakta kalamaz.