--spoiler--
Hikayeyi öncelikle esas çocuk Kay* daha sonrada esas kız olan Cream*'in bakış açılarıyla ayrı ayrı izliyoruz. Kay anlatırken Cream'i suçluyor seyirci. Ağzını burnunu kırasım geldi hatta benim. Çünkü karşısında kendisini deli gibi sevip onun mutluluğu için elinden gelen her şeyi yapacak olan Kay'i görmeyip gidip doktorun biriyle evlenmeye kalkıyor. Bu sırada da Kay öleceğini bildiğinden tek isteği Cream'in gerçekten onu sevmeyi hak eden birin blup onunla evlenmesi. Fedakarlık burada işin içine giriyor. insan düşünüyor ne mantıksız göz göre göre sevilen insan başkasına teslim edilir mi diye ama bu Kore sinemasıysa her şey oluyor. O yüzden bu kadar sıcak bu kadar içten ve bu kadar ağlatmayı başarabiliyor bu filmler insanı. Gidip gelinlik seçmesine bile yardım ediyor Kay hatta elleriyle teslim ediyor doktor kocasına. Sonra filmin asıl yarısı başlıyor. O filmin başında küfrettiğim Cream aslında her şeyin farkındaymış. Kay'in ölmeden önceki son isteği hep mutlu olması olduğu için o da uymuş bu oyuna ve Kay'in gözünü arkada bırakmayacak birini bulmuş kendine. Bu sefer ikisine de acıyor seyirci siz neler çekmişsiniz de görememişim ben diye. Keşke kendi acıları içinde mutlu olsalardı ama. O "seni seviyorum"u deli gibi birbirlerine sarılarak söyleyebilselerdi.
--spoiler--
Çok ağladım ben bu filme. Çok sevdim; samimi, içten, ne kadar olay gerçek hayatta olanaksız olsa da oyuncular, senaryo sayesinde her şeyden çok gerçek gibi geldi.
kore yapımı mükemmel dram filmlerinden biri.
--spoiler--
çok basit bir konu gibi gözükse de başlarda karşılıksız ve sevilmeye belki de değmeyecek biri için duyulan aşk olarak anlaşılsa da sonunda iki tarafın da birbirinden gizli birbirine karşı olan biri son isteği diğeri yapması gerektiğini düşündüğü şeyleri yerine getirmek için hayatlarını feda ettiklerine tanık olacaksınız. o kadar derinden etki yapıyor ki , aşkları için aşklarının ellerinden yitip gitmesine göz yuman iki kişi. sevginin fedakarlık olduğunu bize çok iyi gösteren bir film. hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını da hatırlatan bir film. sonuna gelindiğinde şaşkınlığınız ve üzüntünüzün zirve yapacağı yüreğinize oturan bir yapım.
ayrıca kay ın muhteşem repliği.
"Aşk, diş fırçalamak gibidir."
Evlilik, bir diş fırçası kabıdır.
Kap sadece bir tanedir, ama diş fırçası çok fazladır
Beraber birlikte olmak, bir kaptaki diş fırçaları gibi."
--spoiler--
izlediğim kore filmlerinden en en güzelleri arasında yer almasada, izlediğim dramlar arasından en etkileyicilerinden biriydi. Diyeceğim o ki tavsiye ederim.
Her konuda detayci insanlarin izlemesi gereken, kisiye gore mukemmelligi degisen film. film iki asigin, kimseyle olamadiklari kadar rahat ve cikarsiz iliskisini yansitmaktadir. Konusmalari gerekmez, zaten kelimeler gerekseydi dilsizler nasil asik olurlardi? Eristelerini paylasmalari, takim pijama giymeleri, goz yaslarini birbirlerine emanet etmeleridir filmi guzel kilan. 'biri gider biri gelir' mantigi yokolmustur. Biri giderse digeride gider. finali anlamli ve aciklidir. Insan yasarken kiymetini bilmeli.