deniz baykal'ın kaset skandalıyla hedef olarak seçilen erdoğan'ın, bir de anayasa paketindeki parti kapatmalarla ilgili yasanın meclisten geçememesiyle bir operasyona maruz kaldığını gören, kendine bunları bir işaret belleyen çölaşan'ın, soğuk savaş yıllarından kalma düşünce tarzıyla zırvalamasıdır...
o operasyonel işaretler, dünya basınındaki ''eksen kayması'' çığırtkanlığı da dahil olmak üzere, belli hamlelerle alt edildi... ama biraz geri zekalı herhalde, göremiyor, hayallerde yaşıyor...
bu kişinin hanımı tansel çölaşan da, bu olayların hemen ardından galeyana gelip ''akp mutlaka kapatılacak'' demişti de, ben de gülüp, akp'yi, demirel'in partisiyle karıştırmış, kendileri gibi de aciz addetmiş, yazık, demiştim...
58 lik evet sonucun emin çölaşan'a etkisi sert olmuş anlaşılan. ancak ciddi bir denge kaybı bu tür bir önermeyi söyletebilir zannımca, özellikde şu sıralarda.
