önce deniz kenarına gidip bolca sigara tüketmek ağlamak. sonrasında eve gelip doyasıya uyumak ışık görmeden. sonra kaldığınız yerden devam etmek hayata.
balkonunuzun önünden geçen çoook eski bir tanıdığın çoook içten hatır sorması ve o hatırı görüşülmemiş uzun zamanı kapatmak için adım olarak gördüğünü hissettirmesi...
aslında ne yaparsan yap moral bozukluğuna pek iyi gelmez.
moral bu bozulmuştur bir kere, tamirci çağıralım falan diyenler var biliyorum, iğrençti.
moral bozukluğunu düzeltmek için, bozan kişiye yönelmek en doğrusudur bu durumda.
büyük ihtimalle sevilendir morali bozan kişi ee moral bozuluyorsa seviliyordur da.
ararsın abi telefondan ya da çıkarsın karşına böyle böyle dersin, paşalar gibi içtenlikle özrünü diler, sabredersin, sonuç için.
buraya dikkat içtenlikle, içtenlikle dedim.
yalan söyleyeceksen siktir git valla. yalancının mumu hatta yalan söylemeyip hata yapanların mumu bile yatsıya kadar yanıyor benden söylemesi.
mecidiyeköy altın fıçı birahanesi ne gidip emekli olmuş altılı oynayan, futbol muhabbeti yapan geyik çeviren abileri izleyerek bira içip arnavut ciğeri yemek.