yunanistan'in guneyinde bir yarimadadir. yunanlilar buraya pelopones derler. frenkler 1205 yilinda burada bir prenslik kurmus adini da moree olarak degistirmistir. dilimizdeki mora ismi buradan geliyor sanirsam.
zamanın birinde beşiktaşta olan bir cafe; mora cafe.ve bir tesadüf eseri sahibiyle 06,45-07,15 kadıkoy - beşiktaş vapurunda sık sık karşılaştığım ve tanıştıktan sonra sahibi olduğunu öğrendiğim iyi insanın mekanı.
trabzon köylerinde güneye bakan yamaçlarda, gölgelik nemli sırt(traf)larda bulunan yaban çileklerine verilen ad. o yaban çilekleri için bu yamaçlar gezilir ve bana göre kokusuyla ve tadıyla dünyanın en lezzetli yemişleri için çocukça kavgalar edilirdi. yine doğada bulunan bir ip benzeri bitkiye saatler boyu gezerek dizilen moralar yemeye kıyılamayacak derecede değer kazanırdı.
ayrıca trabzon'da bu yemişe "hanifta" diyen köyler de vardır.