(bkz: balıklar)
(bkz: yeşillik)
(bkz: tv'de ki kız) gibi zamanına göre muhteşem kayıtları bulunan muazzam şakıları vardır. sağlam müzisyenlerden oluşan bir gruptur.
duru$larında sorunları olduğuna inandığım grup. bir aralar ankarada millet meclisinin önünde yapılan çevre eyleminde solistlerinin imza dağıtmışlığı vardır.
insanlarin, her sarkilarini "bu sefer acaba hangi rock grubundan arak yapmis olabilirler" diye bikmadan usanmadan bulabilmek icin kendilerini kastirdiklari, sahsina munhasir turk rock grubu. dinleyicileri halen daha buyuk bir azimle, muzikalitelerini degil de hangi seattle bazli gruba ozendiklerini tartisir dururlar.
ingilizce albüm yaparlarsa isimlerini ''Purple and beyond'' yapmaları muhtemel olan grup. ''purple and beyond'' kulağa hoş gelmektedir ancak bukadar sosyal içerikli şarkıya ingilizce albüm yapmaları muhtemel değildir kanımca.
faşizme karşı olmalarından dolayı sevdiğim, matteryalist olmalarını sevmediğim, çoğu zaman siyasi ve iyi işler çıkaran solisti harun tekin, elektro gitar kerem özyegen, bass gitarda burak güven, davulda kerem kabadayı olan mütevazi, akıllı başlı grup..
daü şenliklerine geleceklerdir.. etrafı kaplamış olan tikileri ve kıroları görünce de ne yazık ki pişman olacaklardır. şimdiden bu durumdan utanmaktayım.
daü bahar şenliklerinde verdikleri konser sırasında dinleyicilerin sadece dünya yalan söylüyor albümünden cambaz ve bir derdim var gibi şarkılara eşlik edebilmeleri ile şu bir kez daha netleşmiştir; insanlar popüler olana saygı göstermekte ve aslında dinledikleri ilgilendikleri şeylerin gerçekte ne kadar derinsel anlam taşıdığından bi haber şekilde kütleleri ile boşluk doldurmaktan ibaret kalmaktadırlar. hayat elbette yüzeyseldir değil mi(!) bilindik şeyleri tekrarlamak ve birbirine benzemekten daha güzel ne olabilir değil mi(!) *
anlamadigim bir sekilde devamli surette bok atilan, begenilmeyen denilmedik birakilmayan gruptur. Turkiye'de olmadigimdan tam olarak olaya vakif olamamakla beraber kendilerini ilk defa burda dinlemeye basladim. Hakikaten 2 elin parmaklari sayisinda loop'a alinip dinlenebilinecek parcalari var. tama kabul ederim bir derdim var intro'su biraz iskandinav metal grubunun introsuna benzer ama bugun siz justin timberlake zibidisinin what goes around'ini dinleyin ordaki arak neymis gorun, nelly furtado'nun son albumunde direkt anadolu ezgisinin araklanmasini gorun sonra bizim ulkemizde birseyler yapmaya calisan bu gruba etmediginizi birakmayin.
tanim: gul kendine, bir derdim var, ask icinde, yardim et, kis geliyor, buyuk dusler gibi guzel sarkilara sahip bir grup.
adlarını bırak zaman aksınalbümüyle duyduğum fakat dünya yalan söylüyorla şarkılarıyla buluştuğum,
buluştuğum günden beri bırakmadığım,her geçen gün biraz daha sevdiğim,alıştığım ve sahiplendiğim insanlar olmuşlardır.gerek olaylara verdikleri tepkiler,gerek hepsinin birer ayaklı ansiklopedi olması onları daha da sevip,bağrıma basmama neden olmuştur.
dünya yalan söylüyor albümüyle tanımış olsam da onları,hiçbir zaman ''haaruuuun'' diye bağırıp,sırf harun'un yakışıklılığından dolayı onları dinleyen,yaptıkları işleri anlamayan dinleyecilerden olmadığımdan ; grubu sadece harundan ibaret görenlere de kıl olmaktayım.
son albümleri olan büyük düşler i çıktığı ilk gün almış ve dinlemiş biri olarak bu albümü şehir,bırak zaman aksın,gül kendine albümleri kadar sevdiğimi söyleyemeceğim ama yine de bol bol başarı dileyeceğim,piyasa olmak konusunda emin adımlar atmayacaklarından emin olduklarımlardı..(ne dedim şimdi ben?)
ne değişti ? hala ''haruuun'' diye bir taraflarını yırtan kızların ağızlarının ortasına bir tane çarpmak istiyorum..ama sorun şu ki artık sadece o kızların değil harun'un da suratının ortasına en okkalısından bir tane gömmek istiyorum.* şimdi biz bu adamları niye sevdik ? kaliteli musuki yapıyorlardı,şarkı sözleri güzeldi anlamlıydı,evet..ama bunu yapan diğer meslektaşlarından bir farkları vardı,duyarlıydılar..tepki vermesini bilirlerdi ve henüz piyasalaşmamışlardı.'ah devrimim benim' diye bağırdıkları zamanlarda devrimi baltalayıcı şeyler yapmazlardı misal.yani teksastan gelen silahlara kurşun vermezleri rakenkoğk'a katılarak..mtv gibi çıktıkları ilk yıllarda ''kültür emperyalizminin hedesi hödösü'' şeklinde tanımladıkları bir kanalın lansman partisine *
katılmazlardı.korkuyorum daha da kötü gidecekler diye.şurda dinleyecek kaç grubumuz var ki ? ben yeşile duyarlı bir harun istiyorum,magazine bağımlı hale gelmiş bir harun değil.bazı gazetecilerin hakkında yaptığı tatlı su komünisti yorumlarını ağızlarına tatlı tatlı sokmalı bir an evvel.diğer grup elemanları da harun'un etrafa gülerken yaydığı tükürükleri peçeteyle silerken harun'u azıcık sıkıştırıp napıyon lan sen diye uyarmalı.dinleyici kitlesinin ruh sağlığı açısından farz..zira ben satılık demek istemiyorum arkalarından..
sağlam müzik yapan ve muhalif bir duruşları olan, sevdiğim gruptur...ah be mtv'ye çıkıp akustik gecesi yapmak zorunda mıydınız, röportaj vermek zorunda mıydınız be kardeşim! sizi de kaybetmeyelim grubu...
