her dinlediğimde, içimden bir şeyler alıp götüren, gözleri doldurup, iç çektiren şarkıdır nedensiz... o mor dağların yamaçlarında oturmuş, uzaktan olan biteni izler gibi içine kapanma hissi yaratır bende. şarkı biter, ben baştan açarım. ilk dinlediğimde liseye gidiyordum. yaklaşık 13-14 sene önceleri... geriye dönme arzumu körüklüyordur belki bilemem ama keşke geriye dönüp tekrar yaşasam hayatı hatalarımı bilerek ve tekrarlamayarak; keşke...
mor dağlar, buz dağlar
içim ürperiyor, ensemde soğuk yel...
uzakta olmanın verdiği hüzün.
fikirden uzakta, akıldan da...
gidebilsem keşke takvimlerde geriye,
dönebilsem, başa sarsam hayatı.
belki o zaman biterdi bu kırıklık,
geçerdi her şey.
keşke...
iki gündür playlistim de çalmaya devam ederken,kapatmaya kıyamadığım,o denli güzel ve bir o kadar da ağlatan bir erkan oğur şarkısı imiş bu.perdesiz gitarın ağladığı,mükemmel bir şarkı.
şehrin ortasında yalnızım kevok
uzaklarda ağlayan benim kevok
bastığım yerlerde efkarım ne çok
derdime derman olun hey
mor dağlar, mor dağlar
yürek ağlar, mor dağlar hey..
yadey, yadey, yadey
lele lele rebene....
hasretim düşümde salınsın kevok
al beni götür inan çaresi yok
derdime derman olun hey
mor dağlar....