evet kuzum çok zor bir iştir. yakın bir vakitte moonlight beyciğim bendenize zevcesi olmam için yalvardı. memişlerime kapandı. '' noluur evlen noluuur'' diyerek. ben denizse önce itelesem de biraz düşününce teklifini kabul etmeye karar verdim.
başka türlü zall beyin, salca beyin ve kıvanç tatlıtuğ beyin peşimi bırakacağı yoktu. aralarında bir seçim yapma hususuna gelince fukara ama gururlu moonlight sonata beyi seçtim hiç zihin fırtınalarına gerek görmeden.
lakin öncelikle bir yuva kurmamız gerekiyordu. bunun için de gezinmeye başladık. moonlight beyciğim o kadar minik kulübemsi evlere bakıyordu ki odalara memişlerim sığmıyordu. bir türlü içeriye giremiyordum.
bu böyle olmaz kuzum dedim, tuttum kolundan bir emlakçıya gittik. sor bakalım sattıkları en pahalı ev neymiş dedim. sordu pek haşin yere bakan memiş hoplatan yarim. 100 milyon dolarcıkmış.
kimse kusura bakmasın!!! o kadar ucuz bir evde yaşayamam dedim. sor bakalım dolma bahçeyi satar mıymış bize dedim.
moonlight beyciğim sordu tabii. lakin emlakçı bey nerden bilsin moonlightcığımın dolma bahçeyi satın alabilecek bir kayın pederi olduğunu?
dükkandan dışarıya attı onu. ahh kuzum akıl edemedin mi peder beyciğimin ismini kullanmayı dedim, çok sinirlendim. bir daha memişlerimin de bendenizin de suretini göremez!
kimse kusura bakmasın, akılsızlığa da hiç tahammülüm yok!