uzun zamandır hiçbir filmden böyle etkilenmemiştim. gerçekten izlerken hiç sıkılmadım. konu gayet akıcı ve anlaşılır, brad pitt her zamanki gibi mükemmel. baseball'dan hiç anlamasam bile izlerken zorluk çekmedim, yer yer gözlerim doldu vallaha ne yalan söyleyeyim. keşke hiç bitmese dedim. bence başarılı bir film 10/8 puanı hak ediyor.
spor, özellikle beyzbol gibi türkiye'de hiç bilinmeyen bir spor dalını tema almış filmdir. zaman kaybı olmasa da beklentilerin yüksek tutulmaması gerek.
Yaşanmış bir hikayeye dayalı beyzbol temalı bir film. Türk insanı olarak her ne kadar beyzbolla ilgimiz olmasa da film bunu size hissettirmiyor. Bir menajerin zengin takımlarla kısık bütçeli takımlar arasında ki farka isyan edişini görüyoruz. Bu tarafını çok sevdim çünkü futbolda da basketbolda da bu iş böyledir. Küçük bir takım zengin bir takımla başa çıkamaz. Bir menajerin gözünden bunun ne kadar zor olduğunu da görüyoruz aslında. Anlattıklarınızın çılgınlık olduğunu, böyle birşeyin mümkün olamayacağını söyleyen insanlar çoğunlukta. Ama inanç ve kazanma isteği hiçbir şeyin önüne geçemiyor, basit bir takım gözüyle bakılsa bile.
Film durgun ilerliyor ama hiç sıkmıyor. Sadece filmin sonlarına doğru saha içine inilmiş, her yerinde olsaydı daha iyi olabilirdi gibi. Fazla da üzerinde durmamak gerekir çünkü olayı bir menajerin gözünden bakılıyor. istatistik biliminin önemi vurgulanmış. Çoğu oyuncu pazarlama ve transfer işleri bilgisayarda istatistiki veriler sayesinde yapılıyor. Takım oluşturulmaya çalışılıyor. Güzel film ancak abartılacak hiçbir yanı yok kanaatimce. Brad Pitt'in bu filmle en iyi erkek oyuncu ödülünü almasını isterdim. Ama maalesef olmadı, çok istiyordum. Kesinlikle onun bu filmde ki oyunculuğu bu kadar sade ve basit bir yapım için çıta oluşturuyordu.
Verilen mesajlarda çok güzeldi. Ne olursa olsun, karşınıza ne zorluk çıkarsa çıksın onlara karşı dik durmaktır önemli olan. Filmin sıkmaması ve baymaması da bu biyografik tarafından kaynaklı. Sürpriz, mucize veya klişe öğelerine yer yok. Gerçek neyse en yalın haliyle bizlere aktarılmış.
Red Sox sahibinin Billy ile yaptığı sonda ki konuşma herşeyi özetleyen kısım. Billy'nin Oakland Athletics ile başardığı şeyin bu işten milyon dolarları kaldıranları nasıl korkuttuğu, bu yüzden de Billy'i başarısız ilan ettiklerini açıklıyordu.
beyzboldan anlamasanız bile hikayesiyle sizi kendine bağlayan bir film. football manager oynamış ve kısıtlı bütçesiyle başarı kovalamış herkes bu filmde kendinden bir şeyler bulacaktır.
yalnız buradan bir serzenişte bulunmak istiyorum; 'hikmet karaman kısıtlı bütçeyle başarı kovalarken övgü yok, brad pitt yapınca aaaooov, ne aoov amına koyim?'
futbolun tarihini değiştirebilecek türde bir filmdir, görebilene.
eğer sağ kanadınızda oynattığınız futbolcu senelik 5 milyon euro alıyor ve bunun karşılığında sezonda 11 asist, 3 gol, ortalama: 10bindirme, 5 orta açıyorsa, onun yerine 1 milyon euro'ya 5 asist, 3 gol, 7 bindirme, 5 orta açabilecek bir adam alabilir ve kulübünüzün maddi yapısını daha verimli kullanmış olabilirsiniz.
Moneyball veya bizde vizyona giren adı ile Kazanma Sanatı filmi, 2011 yılında Bennet Miller tarafından çekilmiş bir spor-drama filmidir. Fakat bu film aynı zamanda Michael Lewis’in yine aynı ismi paylaşan eserinden uyarlanmıştır. Film kısaca Oakland Athletics isimli düşük bütçeli bir tenis takımını yöneten Billy Beane’i ve onun takımını başarıya götürme mücadelesini konu alıyor. Başrollerde Brad Pitt ve Jonah Hill gibi oyuncular olması sebebiyle ilgimi çeken film, gerçekten de oldukça güzeldi.
Tenis ile ilgilenen biri değilim fakat filmden oldukça keyif aldım. Çünkü film doğrudan bir spor filmi olmaktan ziyade mücadele, liderlik ve motivasyon hikayesi anlatıyor. Brad Pitt ve Jonah Hill çok güzel bir ikili olmuş. Film boyunca onların kimi zaman gergin kimi zaman komik diyalogları çok başarılı. Ayrıca filmin temposu da gayet iyidi. 2.13 saatlik bir film olmasına rağmen filmin ne ara bittiğini anlayamıyorsunuz.
Filmin en beğendiğim yanı başrolün o zamana kadar insanların kabul edip takip ettiği kuralların dışına çıkıp yeni teknikler denemesi oldu. Çünkü bazen olağan üstü sonuçlar almak için olağan üstü şeyler denemek gerekiyor. Fakat filmde olağan üstü bir şey denemek yerine Billy Beane o güne kadar teniste kabul edilen yaklaşımların yerine sabermetrik adı verilen bilimsel metodu deniyor. Billy Beane, bu metoda göre oyuncuları analitik olarak değerlendirip istatistiklere dayalı değerlendirmeler ve tercihler yapıyor. Böylece çok düşük bir bütçe ile büyük bütçeli takımlara meydan okuyabiliyor.
On üzerinden 8 puan vereceğim çok güzel bir filmdi. Herkese tavsiye ederim.
