tek adam ve/veya dar bir zümrenin denetlenemeyen yönetiminin söz konusu olduğu rejimlerde karşılaşılan kötü yönlerdir. yöneten kişi ve/veya dar zümrenin denetlenememesi veya şeffaf bir şekilde denetlenememesi ve/veya herhangi bir yaptırıma tabi olmaması nedeniyle devlet kaynaklarını istediği gibi, icabında halkın zararına harcaması bu yönlere basit bir örnektir.
totaliter bir yonetim sekli olan monarsinin amaci zaten iktidari mumkun oldugunca tek elde toplamaktir. iktidarin tek elde toplanmasi monarsi icin guzel bir sonuctur zaten.
monarsinin kotu yonu, olsa olsa halkin mesru otoriteye karsi karsi gelme gudusu icine girmesi olur.
monarşik ve totaliter olmaları. halkın refah düzeyi ne olursa olsun, devlet ne kadar güçlü olursa olsun, sen karşı olduğun zümreye karşı, karşı olduğun ulusal kararlara karşı sesini çıkaramıyosan; padişahım sen çok yaşa.
totaliter sitem ve mutlak monarşi de liderler hesap vermezler. aldıkları bir kararla milyonlarca insanın hayatına direk müdahelede bulunabilirler. daha da beteri bunu yaparlar bir allahın kulu da noluyo diyemez, sıkar.
laik liberal demokrasilerin daha da berbat olması, herşeyin suni transparanının daha da mide bulandırıcı olması sebebiyle çok fazla göze batmayan kötü yönlerdir.
hatta totaliter rejimlerde halk daha fazla "risk budur" bilincine sahip olduğu için, yönetimdekilere "gerçek destek" ve "gerçek düşmanlık" beslerler. bir patrona halil gerçektir ama bir panzer önünde gösteri yapan kadın yapaydır mesela.
totaliter rejimler kontrastı yüksek, dinç rejimlerdir, yeniçağ'da ise grilik, uyuşukluk, tüketim manyaklığı ile moronlaşma hakimdir.
devlet erkanı bekçilik görevinden çıkıp "hizmet eden, halka akıl veren" konumuna geçince her şey boka sarıyor.
konu uzun, geniş ve derin. şimdilik bu kadar yeter.