''pis burjuva'', ''adi para patronu'', ''Sınıfsız halk'' söylemleriyle üstüne yürünecek çocuktur. ilkokulda komünizm propagandası yapılacaksa ilk başta o hedef alınmalıdır.
ilkokulda iki kutu 48'li bir kutu da 56'lı pastel boyaya sahip olmuş bir çocuk olarak evet boyalarımla çok mutluydum. kendimi bir bok sanmazdım ama o çanta şeklindeki kutularını, salak suratlı stickerlarını uzun uzun seyredip sevmekten, boyalarım kirlendikçe peçeteyle onları temizleyip tertemiz dizmekten, resim yaparken yeşillerin mavilerin 6 7 tonunu da kullanabilmekten büyük mutluluk duyardım...
e biz çok mu zengindik de ortalamanın altında, açlık sınırının biraz üzerinde yaşayan ailelerin çocuklarının okuduğu bir okulda, dandirik resim dersi için boyalardan hiç taviz verilmedi bana? benim 3 kardeşim daha vardı, onların hiç kendi boyaları olmadı hep benim eskilerimi kullandılar.
***
ilkokul 3. sınıftayken, yeni bir şehire taşınmıştık ve ben de 3. kez okul değiştirmiştim... yeni okul, öğretmen, arkadaşlar... tamamen farklı bir kültür. ve babam mutsuz. annem 27 yaşında, üç küçük çocuğunun üzerine dördüncü çocuğunu yeni almış kucağına...
ben resim yapmayı çok seviyorum. o yıla kadar pastel, kuru, guaj, sulu, yağlı boyalar alınmış bana istediğim kadar... o yıl babam iyi değil, ilgilenmiyor benimle. annem kardeşlerimden bana vakit ayıramıyor. ben yeni sınıfımda, yeni boyalarım olsun istiyorum. anneme babama söyleyemiyorum. babamın cebinden para alıyorum gizlice, o kadar kağıt paranın arasından bir tanecik çekiyorum. farketmeyeceğini düşünüyorum...
sonra kırtasiyeye gidip en çok rengi olan, en çoklu pastel boyayı alıyorum. tabi 9 yaşındayım, iyisini kötüsünü bilmediğim için yaklaşık 40 renkli, adi, hani mum boya dediğimiz boyalardan alıyorum. mutluyum.
paranın eksikliğini fark ediyor babam, şimdinin 50 lirası gibi bir para. anneme soruyor, o da bana soruyor yumuşakça. iyi hatırlıyorum, "sen mi aldın, sen aldıysan söyle bak kızmıycam", reddediyorum şiddetle. "bak" diyor annem, "baban da kızmayacak, ama sen aldıysan söyle hadi naptın o parayla?"
anneme aldığım boyaları gösteriyorum, gerçekten de hiç kızmıyor. bense o günden sonra bir daha babamın ne cüzdanına dokundum, ne bir kere cebine elimi soktum...
***
bir yıl kadar önce annemle eski eşyaları karıştırıyoruz, kolileri falan açtık. kutu kutu pastel boyalar çıktı. ben kullandım, benden sonra kardeşlerim de kullandılar yıllarca bitiremedik. hala bir sürü, her rengin her tonu boya var...
anneme dedim, "hep bana aldınız, çocuklar hep eskileri kullandı, ama bana da fazlaydı bunlar aslında..."
bu olayı hatırlattı annem sonra. bir daha gözüm kalmasın, aklım kalmasın diye o güzel boyalarda, bana daha diğerleri sağlam dururken 2 yılda bir neden yeni boyalar aldığını anlattı. ben bu boyaların kıymetini upuzun yıllar sonra fark ettim... annemin kıymetini ise bir kez daha, çok derinden anladım.