monaco

entry96 galeri12
    46.
  1. içinde türk otobüs şoförü bulmayı başardığımız yer.
    adam sağolsun 500t'ye çevirmişti sayemizde otobüsü.
    1 ...
  2. 45.
  3. (bkz: monaco) yiyim
    esprisinin çıkmasını sağlayan minik ülkecik.
    0 ...
  4. 44.
  5. büyümüşte küçülmüş bir şehir devletidir. acayip sevimlidir.
    0 ...
  6. 43.
  7. formula 1 grand prix'i dünyanın en zor yarışlarından biri olan krallık.
    0 ...
  8. 42.
  9. monaco deyince bir prensesi bide hagi nin attığı gol gelir aklıma.
    0 ...
  10. 41.
  11. uluslararası telefon kodu 377 olan ülke.
    1 ...
  12. 40.
  13. Malum küfrü söyleyemeyeceğiniz bi ortamdayken imdadınıza yetişen laftır.
    0 ...
  14. 39.
  15. ferrari ve mclaren araba mağazalarının yanyana oldugu ülke.
    0 ...
  16. 38.
  17. sın sık kullandığım küfürdür.
    0 ...
  18. 37.
  19. nice havaalanindan helikopterle 8 dakikada varilan ulke.

    nice havaalanindaki helkopter pistine gidis + helikopterle ucus + monaco'daki otele varis suresi = 30 dakika
    nice havaalanindan otobuse bindikten monaco'daki otele varis suresi = 30 dakika

    havadan ucusun da deniz uzerinden yapildigini gozonune alirsak, otobusle gitmek akilkaridir. zaten otobus 20 euro civari, helikopterse 100 euro civari.
    0 ...
  20. 36.
  21. nüfusu 35.517 kişi olan ülke.
    0 ...
  22. 35.
  23. lüks insanların başkenti. ferrari'lerin taksilerden çok geçmesi enteresan bir ayrıntı.
    (bkz: veni vidi vici)
    1 ...
  24. 34.
  25. sadece 1.9 kilometrekare olan yerleşim yeri.
    1 ...
  26. 33.
  27. bit kadar yere zenginlerin cirit attığı lüks bir hayatı sıkıştırmış alımlı şehir devletidir.
    1 ...
  28. 32.
  29. Günlük hayatın geçtiği sokakların yerini aşık olunan Formula 1 dünyası'na bırakmasıyla tanınabilecek hoş bir şehir.
    3 ...
  30. 31.
  31. dünyanın kara para aklama merkezi.
    2 ...
  32. 30.
  33. 29.
  34. bu ülkeyi iki kelimeyle özetlemek gerekirse önce araba derim, sonra da silikon.

    galerilerde gözümle gördüğüm kadarıyla, fiyatları 150 bin tl ile 1.1 trilyon arasında değişen lüks araba çeşitliliği var ve burada araban kadar konuşuyorsun. gitmeden önce "kırmızı ışıkta iki tane ferrari yan yana duruyor." gibi yorumlara siktir çekmiş olsam da, bu sayının 3'e de çıkabileceğini görmüş olduk. tertemiz caddeler, yaya yollarında yol veren bilmem kaç beygirlik ultra model arabalarla doludur.
    silikon kelimesi ise, taşlı kumsallarında, casinolarının yakınlarında gördüğüm hatun nüfusundan edindiğim gözlemlerden kaynaklanıyor. tabii ki o arabaların sahibi, direksiyondan aldığı hazzı göğüslerden de almalı. kadınlar da bunun farkında. ben bu kadar iyi yapılmış, düzgün memeyi bir arada görmemiştim.

    garın sağ tarafında kalan ve merdivenlerle çıktığınız bölgede farklı bir monako vardır. müthiş manzaralara sahip bu kısımda daha samimi, daha sesli, daha mutlu bir toplulukla karşılaşırsınız. ara sokaklarda küçük butikler, hatıra eşyaları satanlar, gülümseyen cafe sahipleri, japon turistler vardır. bu kısım bende oklava ile gözleme açan kadın etkisi bırakmıştır. kalenin kapısında nöbet tutan askerler, saat başı nöbet değişimi yapar. ve değişim esnasında, komutanları "rahat, hazır ol, silah omza" falan derken, turistler koşa koşa bunları izlemeye gider. 1 dakikalık seremoninin ardından alkışlar kopar. öte yandan bu ülkenin bir ordusu bulunmamakta.

    garın sol tarafından gezmeye başlarsanız yarım saat sonra falan taşlı kumsala ulaşırsınız. yolda güzel yapılar, oteller, birkaç küçük park, tarihi binalar, tarihi olmadığını belli eden yüksek katlı binalar görürsünüz. bu sürede susamayın, acıkmayın, zira hiçbir şey bulamayacaksınız. market, dükkan, bakkal gibi "friendly" şeyler pek yok burada. bir tane spar market gördük, ama pazar olduğu için kapalıydı. bu kısım bende samimiyetsiz, şuh, fettan, burnu havada bir kadın etkisi bırakmıştır.

    sonuç olarak monako kesinlikle görmeye değer. ancak yurdum insanının buraya hayran olup da yerleşmek falan isteyeceğini hiç sanmıyorum. zaten bir tane türk gördük. o da, geçen gün biten yat showroom'una malzeme, yat vs. getirmek için gelmiş buralara. aceleyle tırına bindi gitti.
    3 ...
  35. 28.
  36. bu devletin işsizlik oranı %0'dır. zaten nüfusu 35000'dir. *
    1 ...
  37. 27.
  38. italyanların münih'e taktığı isimdir bir de, enteresan. bununla beraber karışıklıklar yaşanabilir.

    fransa'nın güneyinde prenslik olanı ise mülteci olarak sığınmayı planladığım nadide yerdir. monte carlo kumarhanesinde müşterilerin ferrari'lerini parketme işini bulup, la condamine limanında sabaha kadar milyonluk yatları dikizleme gibi bir kariyer planım var. sonra fontvieille'de kiremit çatılı ii. louis stadında martini'mi yudumlayıp as monaco-guingamp maçını izleyebilirim.
    1 ...
  39. 26.
  40. prensesliğine göz diktiğim devlet.
    1 ...
  41. 25.
  42. 1297 den beri bağımsız olan 2 kilometrekarelik, anayasal monarşi ile yönetilen devlet.
    2 ...
  43. 24.
  44. foçalıların kurduğu massalia'dan (bugün marseille) gelenlerin Monoikos adıyla kurdukları, daha sonra sırasıyla roma imparatorluğu, batı roma imparatorluğu, vizigotlar, ostrogotlar, franklar, araplar, arles krallığı, kutsal roma imparatorluğu, cenova cumhuriyeti ve milano düklüğü egemenliğinde kaldıktan sonra katalan (barcelona kontluğu), ispanyol, fransız, italyan ve alman işgalleri dışında bağımsız kalan ülke. 1814-1860 arasında sardinya krallığının koruması altındaydı ve 1860'da menton (mentone) ve Roquebrune-Cap-Martin (Roccabruna-Capo Martino) kasabalarını fransa'ya bırakmak zorunda kalmıştır.
    2 ...
  45. 23.
  46. Monte Carlo'nun kumarhaneleri, okyanus müzesi, otomobil yarışları, turizmi ile ünlü ülke.
    3 ...
  47. 22.
  48. ulusal orkestrası, ordusundan daha kalabalık bir kadroya sahip sehir devleti.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük