leonardo da vinci' nin kendisinin kadın halini yansıttığı ve daha derin bir anlam içerdiği iddia edilmiş olan ünlü tablosu. hatta bazı sanat tarihçilerine göre da vinci eşcinseldi ve aslında kafasında kendini gördüğü halini resmetmişti bu sırlarla dolu tabloda.
--spoiler--
Ne kadar çok ağlamış ve az gülmüşsün, yeniden özlemişsin.
Bir lokma, bir hırka, zaman geçmiş oysa, Hadi süslen
Mona Lisa, bu gece randevun var
Her şeye rağmen çok güzelsin, sahip olduğun yine sensin.
Müzeden çalınınca paha biçilmez değere ulaşan tablo.
Valfierno adındaki Arjantin'li bir kurnaz, bu tabloyu çaldırmak için 30.000 usd'ye louvre müzesinde çalışan bir marangozla anlaşır.
Hırsız tabloyu çalmaya uğraşırken Valfierno da, mona Lisa'nın birebir kopyasından 6 adet yaptırır.
Ve tablonun çalınma haberi duyulduktan sonra Valfierno;
Avrupa'dan, Amerika'dan ve Avustralya'dan zengin koleksiyonerlere mona Lisa'nın kopyalarını toplamda 1.800.000 usd karşılığında okutur.
Çünkü Valfierno'ya mona Lisa'nın orjinali lazım değildir.
Ona gerekli olan tek şey, tablonun çalındığı haberidir. swh.
Çakma tabloları satın alan koleksiyonerler de orijinalini aldım zannedip sevinir. Zaten bütün dünya hırsızlık haberiyle çalkalanıyordur.
Bu arada marangoz hırsız da, mona Lisa'nın tablosuyla iki yıl boyunca aynı evde kalır. Ve 2 sene sonra tabloyu satmaya çalışırken yakalanıp cezaevine gönderilir.
Birinci dünya savaşı çıkınca da, eli silah tutan herkes askere hesabı cepheye sürülür.
Da Vinci nin kadınlara değil erkeklere ilgi göstermesi ayrıca o devirde kadının kilolusu tercih ediliyor. Yalandan bilmiş bilmiş yorum yapmanın anlamı yok.
Yok kült yok baş kaldırı bilmem ney...
da Vinci'nin gay olduğu ve mona lisa tablosunda aslında bir erkeği çizdiği söyleniyor, neden olmasın diyorum, tarihte ki bir sürü dahinin psikolojik sorunları, değişik alışkanlıkları, farklılıkları olduğunu okumuştum bir yerlerde. bir de tablonun ifadesinin ne olduğu bilebilsek..
gizemli gülümseyişi ve rönesans ustalarının en saygını olan leonardo da vinci'nin az sayıda ki resimlerinden biri olarak tanınır. modelin kim olduğu bilinmemektedir. hatta figürün kadın olmadığı yolunda fikirlerde vardır.
Rönesans floransa’sında kadınların kaşlarını traş etmesi o dönem için modaydı ve bu yüzden dünyanın en ünlü tablosundaki modelin kaşları yoktur. yüzünde eksik olan tek kısım kaşlarıdır.
Mona Lisa tablosu çalınmadan önce onu müzede görmeye pek çok kişi gitmezdi. Bir gün tablo çalındı ve müze Mona Lisa'nın boşluğunu herhangi bir tabloyla doldurmadı ve tablo çalındıktan sonra tablonun o bıraktığı boşluğa bakmak için gidenler tablo varken gidenlerin 2 katından fazlaydı. Hatta belkide daha fazla kapıda sıralar oluyordu hatta o boşluğu görmek için bekleyenlerin arasında Franz Kafka bile vardı. insanlar gidip sadece o boşluğa bakıyordu.
Çalınmadan önce Mona lisa hakkında araştırılan çoğu şey insanların umurlarında değildi.
Şunu demek istiyorum ki bazen yokluğunda değerimiz anlaşılır. Biz varken hayatlarındayken insanlar değerimizi anlamaz. Biz onların hayatında olduğumuzunda farkına varmazlar.
bir süre hayatlarından çıkmak gerekir.
şu an ölen sanatçıların hiçbiri yaşarken bu kadar ünlü değillerdi.
değeri bilinmezdi.
bazı insanları öldükten ya da çoktan gittikten sonra tanırız. Bu da bize ders olur. bir müddet hayatlarından uzaklaşırız ki bizim onlara kattıklarımızı artık göremediklerinde anlayacaklardır. uzaklaşmak bazen iyidir.