2. Dünya Savaşı öncesi Münih Anlaşması ile Çekoslavakya'nın Südetler bölgesinin Almanya'ya bırakılması üzerine Batı ile yaptığı ittifaklara güveni azalan Stalin, yaklaşan savaş için hazırlıkları tamamlamak için gerekli olan zamanı kazanabilmek maksadıyla Hitler'le anlaşmaya karar verir. Yahudi asıllı Dışişleri Bakanı Litvinov'u görevden alarak yerine Molotov'u atar. Yine 10 Mart'ta verdiği bir demeçte Batılıları bir Alman-Sovyet savaşı çıkarmakla suçladı. Aynı şekilde Adolf Hitler de bir Batı-Sovyet yakınlaşmasından endişe ediyordu. Bütün bu gelişmeler sebebiyle 20 Ağustos'ta Hitler, Dışişleri Bakanı Ribbentrop'u görüşmek üzere Moskova'ya yolladı ve 23 Ağustos'ta da Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı imzalandı. Diğer yönleriyle normal bir saldırmazlık paktı olan bu antlaşmanın gizli maddelerinde Doğu Avrupa üzerindeki Alman ve Sovyet etki alanları belirleniyordu. Bu paktın ışığında Almanya Polonya'ya girecek ve 2. Dünya Savaşı başlayacaktır.
bu pakt neticesinde; alman orduları polonya'ya girdiğinde, sovyetlerden yardım istenmiş, önceleri bu yardım rus radyo istasyonlarının yayınlarıyla alman bombardıman uçaklarına yol göstermesi* şeklinde gerçekleşmiştir. ancak, varşova'nın düşmesiyle polonya'nın artık var olmadığı, bu yüzden 1932 tarihli sovyetler-polonya saldırmazlık antlaşmasının geçerliliğini yitirdiği ileri sürülmüş, ukraynalı beyaz rusların güvenliğini de sağlamak* bahanesiyle sovyetler polonya'ya girmiştir. *
Nazilerin yayılmacı işgalleri karşısında yeni bir cephe açmayarak sovyetler ile almanların birbirlerini katletmesini izlemeyi tercih eden ingiltere ve amerika pragmatizmine karşı stalin'in mecbur kalarak hitler ile imzaladığı polonya'ya saldırmazlık antlaşmasıdır. Stalin polonya'yı alman işgaline karşı bir tampon bölge olarak kullanmak istemiştir. Ancak Hitler hızını alamayıp sovyetlere saldırınca antlaşma bozulmuştur. Almanların geri püskürtülmesi ile churcill'in demir perde olarak adlandırdığı ülkelerde sovyetlere bağlı litvanya, polonya, ukrayna gibi ülkelerde komünist rejimler ilan edilmiştir. Stalin düşmanlarının sürekli kullandığı bir eleştiri noktasıdır. Sanırım kendileri zamanında Almanlara krom satarken, paralarını nazi almanyasında bastırırken, alman savaş gemilerini karadenize sokup rus limanlarını bombalatırken çok masumdular.
