osmanlı tarihindeki belkide dünya tarihindeki en büyük imha savaşlarından biri. ayrıca savaş alanını ve elindeki güçleri iyi analiz eden, kesin bir zafer kazanılmasını sağlayan askeri dehaların ürünüdür. macar ordusunun çok büyük bir kısmının imha edilmesine karşın osmanlı ordusunun kaybının yok denecek kadar az olması, o zamanın osmanlı ordusunun gücünün, hareket kabiliyetinin ve komutanlarının ne kadar üst düzeyde olduğunun kanıtıdır.
kısa süre içerisinde neticelendirilip, macar kumandasına önemli darbe indirmesi hasebiyle, bu toplumun unutamadığı askeri maglubiyetlerdendir.
hatta, macar halkından birisi bir eşya veya değerli bir başka şeyini kaybettiğinde ona; "boşver! aldırma.. biz mohaç'ta neler neler kaybettik?" denilip, teselli edilmeye çalışıldığı rivayet olunur.
devleti aliyye şerefli zaferlerinden birisini elde etmiştir bu savaşla. aynı zamanda tarihin en kısa süren savaşlarından birisidir. (bkz: sultan süleyman han)
macar tarafı : mağlubiyetin en büyük nedenleri zanos zapolyanın söz verdiği halde savaş meydanında olmaması ve macar tarafının çok tecrübesiz adamlar tarafından yönetilmesi, macarların ortayı boşaltıp kanatlara yönelen osmanlı ordusu karşısında kazanıyoruz zannetmeleri bunun üzerine tecrübesiz II lajos'un arkada tutması gerek yerde durmayıp savaş meydanına inmesidir
osmanlı tarafı : galibiyetin mimarı malkoçoğlu bali beyin macar ordusundaki ağır zırhlı süvarilere karşı savaş taktiğinin değiştirilmesi gerektiğini farketmesi. bali beyin önerisiyle osmanlı klasik meydan savaşı taktiğini değiştirerek macar saldırısını bekledi ve kanatlara ayrılan orduyla düşmanın etrafını sardı. macar ordusu osmanlının merkezine saldırarak yarmak istiyordu bir süre süvarilerle savaşan rumeli askerleri daha sonra taktik gereği geriye çekilip 2 yana ayrıldılar ve macar ordusu ortadan ilerleyerek osmanlı ordusunun dağıldığını düşündü. bunun üzerine II lajos'a savaşı kazanıyoruz haberi ulaştı ve o da yerini bırakarak savaşa girdi. savaş meydanın arkasında dizilmiş 300 top bir anda ateşlendi ve macar ordusu çok büyük kayıplar verdi ardından lajos un bıraktığı yerden saldırıya geçen atlı sipahiler düşmanı 2 ateş arasında bıraktı. 2 saat içerisinde 20 bin macar askeri ve lajos varlık gösteremeden öldü.
hilal taktiğinin en iyi örneği bu savaşta görülmüştür.
orduların asker sayısı belli değildir. avrupa'nın abartılı kaynaklarında osmanlı ordusu 100 bin ile 300 bin arasında değişmekte, savaşta merkeze saldıran orduyu yöneten tomori'ye göre osmanlı ordusu 70 bindi. muhtemelen osmanlı ordusunda 7 bin yeniçeri 7 bin sipahi ve 30 bin anadolu ve rumeli askeri vardı. Peçevi tarihe göre padişah gözleri yaşlı bir şekilde ellerini havaya kaldırarak ''ilahi! Kudret ve kuvvet senden! imdat ve himaye senden! Ümmet-i Muhammed'e yardım et!'' dedi bu ifadeye göre macarların türklerden az değil daha fazla olduğu da düşünülebilir.
tarihin en önemli savaşlarından biridir. yalnız benim anlamadığım layoş denen gerzeğin osmanlının arkasındaki asıl kuvvetleri farketmemesi. ulan insan keşif filan yaptırır, boru değil, osmanlı ordusuyla karşılaşacaksın, böyle yaldır yaldır savaş mı olur. arka tarafta bilmem kaç bin asker ve 300 topla sana hello diyecek bi ordunun olduğunu nasıl farketmezsin. iyi ki farketmemiş o ayrı konu da. demek ki insan savaş atmosferinde kendini kaybediyor. layoş amcamız hızla saldırıya geçince süvariler öne atılınca arkada piyade s..k gibi ortada kaldı, bi de 300 topun menziline girdiler, 300 top birden patlayınca sana isabet etmese bile sesi zaten adamı bayıltır amk. sonrası malum.
kısacası, osmanlı ordusu macar ordusunu iki saatte s..ip atmıştır.
avrupalılar gavur osmanlının şeytan icadı toplarına tüfeklerine imanlı atlı şövalyeleriyle bodoslama gidince kebap olmuşlardır. günümüzde amerikan ordusunun predatorlarıyla, cruise füzeleriyle ve modern hava kuvvetleriyle ortalığı canına okuması ile karşılaştırılabilir.
tarihin en ilginç savaşıdır efendim. O onun kafasından çekip, biri obirini bıçaklarken daha fazla dayanılamamış ve meydanlara inen halk seferber edilmiştir. ivedikli recephanın tarihi mohaç nutkuyla son bulmuştur.
Malkoçoğlu Bali Bey, birbirlerine zincirlerle bağlı zırhlı Macar süvarilerinin çok tehlikeli olduğunu ve kitle halinde saldırının sakıncalı olacağını, düşmanın yan ve gerilerine yapılacak saldırıların daha çok yarar sağlayacağını söyledi; teklifi, padişah ve mecliste hazır bulunanlarca kabul edildi. Macar ordusu, kendi savaş planı gereğince iki safa ayrıldı. ilk saf, merkez, sağ ve sol olmak üzere kuruldu. ikinci saf ise dört koldan meydana geliyordu; II. Lajos da bu safta bulunuyordu. Macar ordusu, 29 Ağustos'ta taarruza başladı.
Mohaç ovasının bir yanı bataklık (Karasu bataklığı), öteki yanı tepelikti. Osmanlı ordusu, Bâli Bey'in teklifi üzerine, arka arkaya üç saf hâlinde düzene girdi. Ön safta veziriâzam ibrahim Paşa komutasında Rumeli Ordusu, ikinci safta Behram Paşa kumandasında Anadolu Ordusu, üçüncü safta ise yeniçerilerin komutanı olarak padişah bulunuyordu. Savaş planı gereğince, Macar saldırısı beklenecek, saldırılar Osmanlı ordusunun merkezine yönelince, Osmanlı kuvvetleri yanlara doğru açılarak, Macar süvarisini topların karşısında bırakacaktı.
Osmanlı ordusunun (ilber Ortaylının deyimiyle) kendi klasik harp taktikleri ile Macar ordusunu darmadağın ettiği savaştır. Elbette Macar ordusu savaş teknolojisi ve sayı bakımından osmanlı ile baş edecek güçte değildi; ama orada yüzyıllardır yer alan bir devletin iki saatte yok olması sayısal üstünlükle açıklanacak kadar kolay bir şey değildir. Zaten Macar ordusunun bu bozgunundan çok etkilenen şarlken ne üç yıl sonraki viyana kuşatmasında ne de altı yıl sonraki alman seferinde aynı akıbeti yaşama korkusuyla osmanlı karşısında bir meydan savaşına çıkmaya cesaret edebilmiştir.
Savaşla ilgili ilginç bir anekdot da Osmanlı ordusunun savaştan sonra Meydanı terketmemesidir. Zira kanuni Bile bu kadar kısa sürede gelen bu parlak zaferden şüphe duyarak arkadan destek kuvvetler gelebilir deyip ordusunu bir kaç gün daha ovada bekletmiştir.