bir elinde tuttuğun özlemle diğer elinde açtığın düşüncelerin birleşmesi gibidir bu.
yaşadığın ilkelliği en modern kılıflarla basitçe sarmış sarmalamışındır.
etraf garip, bakanlar değişik, anksiyetif bir kokunun burnunda yanık kokuları bıraktığı günler ise sıkıcı. kelime oyunlarıyla önüne serdiğin haritan karmakarışık. yine de bir yabancılık var ortada, ne olduğu bilinen ama tanınmayan tuhaf bir düş bu!
kancalar atarak tırmandığın o uçurumda başarılı olmak bambaşka bir şey.
çıksan başaracak, çıkmasn düşeceksin!
zamanın en ucundaki bir melodi sana sessizliği fısıldamakta.
tuhaf dime?
en azından diğer boyutunu yaşamak var işin ucunda. hayatındakiler,
en önemliler, en önemli olmaya aday olanlar, hayallerinde kalanlar,
sorduğun her soruda bir yüklem olması muhtemel olanlar...
neredeler?
içinde bulunduğun zamandalar!
modernliğin sana yaklaştırdığı kadar yakındalar; yine onun yakıştırdığı kadar yanındalar.
yine de yalnızlık eski adından bir parçayla yaşıyor işte, hem de bu zamanda daha bir yaman yaşıyor.