müziğine bayıldığım ama kliplerine fena halde güldüğüm grup.
ana vokal thomas anders fazlasıyla ciddi bakışlar atarken, sarışın oğlan dieter bohlen ise her klipte pis pis sırıtıyor. düşünüyorum da bu ikiliden güzel bir komedi filmi yapılırmış.
1. You can win if you want
2. You're my heart you're my soul
3. There's too much blue in missing you
4. Jet Airliner
5. Cheri Cheri Lady
6. Atlantis is Calling
7. Lucky Guy
8. in Hundred Years
9. Give me Peace on Earth
10. Brother Loui
Yeter, gerisi çer çöp.
edit: brother louie 1988'de ingiltere'de yılın ve Avrupa'nın en kötü şarkısı seçilmişti bu arada.
dinlendiğinde, serdar ortaç ile kıyaslayanların ağzına sağlam bir şekilde çarpma isteği uyandıran gruptur. ayrıca tek şarkılarının cheri cheri lady olduğunu sanan arkadaşlar da var piyasada. halbüsü;
-you can win if you want
-atlantis is calling
-geronimo' s cadillac
bir ortam düşünün kalabalık, kadınlı erkekli disko ortamı, karanlık sisli bir ortam cılız kızlar tepişip durur cılız erkekler kızlara ayak uydurmaya çalışır işte o ortam da you are my heart you are my soul çalar kıdemli bir hatun gelir ağır çekim de sana bakarak sallanır orta da aynı ağırlıkta sen de sallanırsın.
bu you are my heart you are my soul şarkısın da türk filmlerinde bu oluyor, hani bir serdar ortaç eller havaya durumu olmuyor... 80 doğumluyum 70'leri yaşıyorum kıvırcık saçlı topuzlu kızlar filan. *
Bir kere ingilizceleri berbattır. Gramer, kelime seçimi, azıcık ingilizce bilen insanı bile utandırır. Her şarkılarında "don't break my heart", "like there is no tomorrow" vb gibi kalıplar sürekli yer alır. Şarkı sözlerinde bırakın anlam bulmayı, anlam aramak bile anlamsızdır.
"you're no good can't you see
brother loui loui
I am in love set her free
oh she's only looking to me
Only love breaks her heart
Brother Loui Loui
Only love's paradise
oh she's only looking to me"
Bu nedir allah aşkına? Gramer ezikliğini geçtim kim kime ne diyor neden diyor ne oluyor bir şey anlayan var mı? Sırf kafiye bütünlüğü sağlamak için salla babam salla olmuş.
Chord değişimleri her albümde beş altı şarkıda bir aynıdır. Mesela You Can Win If You Want ile Brother Loui'nin chord değişimleri tıpatıptır.
Müzikalite zenginlik açısından solda sıfır bir gruptur: Yapı olarak Her parçada bir synth-drum machine üstüne iki üç suni gitar tınlaması, vs. konur olay biter. Sound olarak hiçbir şarkının, hiçbir albümün bir öncekinden veya bir sonrakinden farkı yoktur. Albümlerin hiçbirinde tematik bir bütünlük, felsefe. mesaj kaygısı bulunmaz. Türkiye'deki seni seviyorum, hoppa da hoppa cuppa da cuppa'nın Almanya'daki karşılığıdır. Serdar Ortaç'ın, Rafet El Roman'ın Demet Akalın'ın müzikal(!) temellerini bu grupta bulabilirsiniz ehe.
Dieter Bohlen bir ara beste makinesi hastalığına kapılmıştır, sadece Modern Talking'e değil, C.C. Catch,Blue System gibi başka grup ve şarkıcılara da birbirinin aynı onlarca beste verip adeta ortalığı bir çöplüğe döndürmüş. Nihayetinde bu bestelerin tümü elinde patladı, dünya tarihinde müzikal bir kimlik kazanamadan (elektro? synth? pop-rock? industrial pop?), hiçbir iz bırakamadan yitip gittiler.
Tek artısı, gerçekten etkileyici sesi olan Thomas Anders. Demek ki Orta Avrupa'da sesi biraz iyi olan bir şarkıcı bulabilirseniz milyonlarca plak satabilirsiniz.
Tevekkeli değil ingilizler ve ABD'liler bu ikiliye gram yüz vermediler. Bir bildikleri varmış adamların.
ilk albümleri olan, dişe dokunur birkaç şarkısının yer aldığı The First Albüm'ü bir de best of'larını alın sonra uğurlar olsun size deyin.