çağdaş toplumlarda devlet bir mafya misyonu yüklenir. mafya haraç alırken bunlar vergi alır. aslında biri meşru diyeri gayri meşrudur. aralarında sadece kavramsal bir fark vardır.
üretim yapamaz. fakat vergiler ile üretip satsa kazanacağı karı elde eder. fransadan citröen, almanyadan mercedes getirir arabanın sıfır fiyatını üzerine ekler de satar. yabancı sigara markalarında yada envai çeşit ithal malda da bu gözle görülür. fiyatın aynını fiyatın üzerine vergi olarak ekler ve satar. böylece hem üretme ihtiyacı duymaz hem ithalata dayalı sektörleri canlı tutar hem kendini.
insanların alım kapasitesini kredilerle yükseltir. para=kredi=+para denkleminden görülüdüğü gibi kazanan tekrar kendisidir.
ekonominin kötü gidişatının farkedilmeyişi halüsinasyonunun altında yatan manipülasyon budur. (misal ohal seni etkilemiyor ki canım halüsinasyonu) (2023 süper güçlü türkiye halüsinasyonu) sektörlerde vaziyet kötü olsa dahi devlet yarattığı halüsinayonların ardında vergi ve güç zenginidir. bununla projeler ve ihalelere yatırım yapar. bu konuda da mafyatik ilişkileri aşikardır. bir on yılın inşaat sektörü ihaleleri baştan sona incelenmeli.
bu vergiler isyan edilecek noktaya geldiğinde iç savaş çıkar. her dönem her daim böyle olmuştur.
yasaların olmadığı yerde güçlü olan kazanır. bu da her daim böyle olmuştur.
hala anayasal haklara sahipken bu tür mafyatik yapılardan kurtulmak en iyisi. yoksa devrilmedikçe güçlenirler ve altında sen ezilirsin.