para kazanıp daha çok şey istiyoruz sonra daha çok kazanıp daha çok şey.
ve
hayatımızdan en güzel zamanları satıp, hırsımızın gerektirdiklerini satın alıyoruz.
farkında olmadan uğruna adanan hayatların, sarfedilen onca emeğin ve feda edilen nice şeylerin aslında kapitale hizmet etmekten başka bir şey olmadığı, bakıldığında düzenin değil sadece enstrumanların değiştiği, binlerce yıldır uygulanan kölelik sisteminin günümüz versiyonudur.
dunyada birçok insanın içinde bulunduğu lanet müessese. Başıma gelen son olayla beraber tekrardan aklıma gelmis olandır ayrıca.soyle ki efendim bir tesisat şirketinde çalışıyorum. Öyle ufak bir yerde değil alman mali malzemelerin satıldığı sahibinin kişiden binlerce euro kazandığı bir sirket burasi. bir sabah şirkete geldiğimizde toparlandık ve bize dediler ki patronun korkutelindeki (antalya nin hir ilçesi ) tarlasına gidilecek. Hicbirseyden haberimiz yok yanımıza para sigara kıyafet almadık vs dediysekte orada herşey var denerken balık istifi doldurulduk aarabaya gittık.
Hersey var denilen yerde bir çuval bayat ekmek yemeklik bulgur pirinç makarna var o kadar. Yani Ne iç çamaşırı nede başka bişey. Got yıkamaya şu bile yok. Araştırdık market falan bulunur mi diye köylülere sorduk ki beynimizde vurulduk, en yakın market 2,5 saatlik mesafedeki ilçede dendi. Ada sıra markete giden adama para verip sigara iç çamaşırı şu falan aldirildi. 4 gün dağın basında tek bir odada çorap dahil değiştirmeden 6 kişi uyudu kalktı yemek yedi. Bizi oraya gonderenlerse iş bitmeden dknmeyeceksinizden başka birşey demediler. Modern kölelik bu degildir de ne dir ? Işin acı tarafı biz hayvan yerine koyulan bayat ekmek yedirilenlerde birlik olup olayla itiraz etmeyi bırak biraz rahat edeyim diye birbirimize ustunluk kurmaya calistik. Orada anladjmki modern kolelik eski tarz kolelikten daha tehlkkei ve sağlam temeller üzerine kurulmus bir müessese.
eğer hafta içi her gün işe gitmen için uyanman gerekiyorsa modern kölesindir. bunun işçilikle - esnaflıkla , doktorlukla ilişkisi yok tüm meslek birimleri bu tanıma girmekte. sana kendini iyi hissedeceğin bir yaşam oluşturmuşlar o yaşamda mutlu oluyorsun. doğuyorsun, o iş için gerekli eğitimi alıyorsun sonra o işi yapıyorsun, emekli oluyor ve ölüyorsun , kimse hatırlamayacak seni. kendin için yaşamadın ki?
bugün istanbul da kim işe gitmek isterdi. evinin balkonunda, pencere kenarında veya bahçesinde oturup tente altında veya yağmurlukla rahat rahat kim çayını yudumlamak istemezdi. ama öyle olmadı. komşular ve ben sabahın köründe uyandık işe gitmemek gibi bir düşünce yoktu. dışarıda şimşekler çaksın trafik ilerlemesin ama yola çıkılacaktı. işte köleyiz biz , hepimiz.
ülkemizde ; hak ettiği değeri göremeyen emekçiliğin adı , malesef ki bi bakıma "post-modern kölelik" değildir de nedir ? ister emekçi, ister maden işçisi de ; dünyada tanımları aynı olabilir ama mesele sosyo-kültürel alt metinde . aynı harflerin kaderi arasındaki bu ölümcül uçurum nedendir diye sormazlar mı ?