Kendini bir sisteme, bir düzene, bir yapıya (vb.) bağlanıp kendini özgür zannettiği halde özgürlüğün gerekçelerini yerine getiremeyen kişilerden oluşan bir sistemdir.
Herkes ortalama günde 3 öğün yemek yer hadi diyelim kastın 6 öğün yedin şimdi 6 öğün yiyabilen daha kapitalist diye bir deyim mi var ama altın tabakta ve şaşalı bir avizenin altındaysan kapitalizme teşekkür edebilirsin medeniyet daha bunları hazmedebilmiş değil yani kapitalizm nerdenyazsan bir 50 yıl daha bizi yer otlamaya devam.
En özet şekli ile sabah 8, akşam 8 iş mantığının özetidir.12 saatliğine emeğini ve bedenini işverenine kiraya verirsin. Ama bunun karşılığında gelen bir asgari ücret ile türkiyede geçinmek imkansızdır. ister bekar ol, ister öğrenci. Ama maalesef ki bu sisteme boyun eğmek zorundasın, işte modern kölelik....
monoton geçen hayatımızı ve kapitalizmi temsil eden bir olgudur. kölelik bitmemiştir, sadece şekil değiştirmiştir derler. nasıl mı? hiçbir sosyal hayatı olmayan, karın tokluğuna çalışan ve dünyadaki sayılı zenginlerin değirmenini döndürmekteyiz. bu da bizi, belli güçleri daha da güçlendirmeye yarayan bir araçtan farksız kılmıyor. böylelikle biz, şekil itibariyle özgür ve liberal, gerçekte ise yaşamak için çalışmak zorunda olan bir köle olmaktan öteye gidemiyoruz. ve modern köleler oluyoruz.
tabi bir sistem vardır ve çalışmak zorundadır herkes. ama haksız gelir dağılımları olunca bu zorundalık yerini, köle psikolojisine bırakır.
aklını kullanabilen insanlar bu sistemin üzerinde yönetenler kısmında yer alır ve kendilerine binlerce köle yetiştirirler 'işçi' adında.
Bekir Yıldız’ın hikaye olarak ele aldığı Halkalı Köle kitabı, aile içi iletişim problemleri, sevgi ve saygının azalması, çalışma zorlukları ve yurt dışında yaşanan gurbetçi olmanın vermiş olduğu zorlukları anlatmaktadır--alıntıdır
durum tespiti yapmak kolay da çözüm sunmak çok zor bu konuda, bu sebeple de sayfalarca yazsak bile gereksiz gözükecek söylenenler.
ama yinede bir yerde işçi ya da müdür vs. olarak çalışmayı modern kölelik olarak tanımlamak çok düz ve yetersiz bir bakış açısıdır. paraya dayalı sistemin içerisindeki herkes işveren de dahil olmak üzere modern köledir, paranın esiridir. onun için onu var etmek için didinip durduğumuz sürece bu böyle olmaya devam edecek.
örnek;
hayatı pahasına çalışan madencinin 50 yıllık emeği karşılığı emekli olması, ama bir adet millet vekilinin 2 sene çalışıp emekli olması modern köleliktir.
ve bu madencinin otobüse 2.50 kuruş civarında para ödemesi ama vekilin mercedes araba kullanmasıdır.
Bankalar, size kredi verir, borçlandırır.
Tv, bu borçların sıkıntısını unutman için hatta her şeyi unutman için seni ekrana kilitler.
internet, insanın doğal hızının yüzlerce kat fazlası bu alemde herkes biraz hastalıklı ruh haline döner.
Böylece elitler daha güvende, gerektiğinde sizi savaşa sürükleyecek kadar da dinç ve ikna edici olabilirler.
