istanbulda yaşayıp sosyal rolü nedeniyle ordan oraya koşarken hayatın çoğu güzelliklerini kaçıran ve hayatı monotona düşmüş bireyin acısı örnek verilebilir.
çokluğun içinde teklik olma yani yanlız kalma durumudur. bundan sonra ki problem herkes gibi olma zorunluluğudur. her ne kadar bir şeyler için mücadele edilse de ne olursa olsun birey toplumun dört bir yandan gelen baskısına dayanamamakta ve herkes gibi olma( kılık kıyafet zevkler düşünce yapısı vb.)yoluna gitmektedir.
(bkz: mankurtlaşma süreci)
modern insanın en büyük sorunu yaftalardır. saçmalamak derecesinde yaftalayarak hayatı yaşanmaz hale getirmek veya getirmemek de elimizde pek olmayan bişidir. ancak biraz insancıl bakış açısıyla 20 günde çözümülebileceğine inandığım çok önemli bir sorundur.
modern insanın en büyük problemi daha fazla para kazanma isteği bitmek bilmeyen hırsıdır. sürekli bir rekabet içindeki sözde modern insan asla yetinmeyi bilmez.
bence en büyük problemi, kafasında taşıyacağı fikirleri birilerinin o daha doğmadan ve ona sormadan şekillendirmesidir. "bu benim fikrim" dediğiniz her şeyi kurcalayın, altından mutlaka bir amerikalı'nın imzası çıkacak...
en büyük problem, onlar tarafından belirlenmeksizin düşünememek, yaşayamamak, zevk sahibi olamamak, ayağımızdaki donumuza kadar ne olacağını onlardan öğrenmektir!
bencil olmaktır. sanki modernliği tek anlayan ve bilen kişi kendisiymiş gibi çevresini hizaya getirmeye çalışır. sonuçta çok itici bir görünüme kavuşur ve bu onun karşısına çok büyük bir problem olarak dikilir her zaman.
son seçim döneminde oyumu barajın altında kalmış bir partiye verdim ama hiç bir zaman çıkıpta heleki modernlik maskesi altında sağa sola kin kusmadım. bakıyorumda şimdi özellikle de sosyal medya aracılığı ile kendini modern zanneden insanlar modern olmadıklarını düşündüğü gurup için cahil cühela yakıştırması yapıyor. bir diğer başka bir gurup ise hain nitelendirmesinde bulunuyor. sonuç ise koskoca bir çıkmaz. kim moder, kim daha çok biliyor, kim cahil kim değil?
işte böyle sonuçlar doğuruyor kendini modern addedip bir zümrenin daha da önünde olduğunu düşünmek. sonuç çıkarımı ise; bencillik.
yalnızlıktır modern insanın başbaşa kaldığı problem. milyonlarca insan içerisinde yalnızdır çünkü bütün bizi biz yapan değerler aşınmıştır. modern olmak uğruna gelinen noktada kimse kendini tanıyamaz hale gelmiştir. hep bir rekabet söz konusudur. iş hayatında da küçücük çocukların eğitim hayatında da. herkes kendisi için vardır artık. biz duygusu körelmiştir. sokakta cinayet işlendiğini gördüğünde dahi ses çıkartamaz bu modern insan bazen, durup seyreder sadece. mahremiyettir diğer bir sorunu da. teknolojinin bu kadar geliştiği bir devirde özel hayat kalmamıştır. kendini sürekli afişe etme duygusu taşırken günümüz insanı, aynı zamanda da kendine ait bir alan kalmayışının rahatsızlığını içinde taşımaktadır. yalnızdır günümüz insanı, mutsuzdur. tek başınadır hayat karşısında çünkü ona bu öğretilmiştir.
modern insanın en buyukproblemi modern olabilmeye yetişmek zorunda kalmakla kamçılanmış aygır gibi daha fazla ödeve sonuca amaca yamaca dağa bayıra kamçılanmasıdır. kopan bilgi fırtınasının ve vukufolma durumunda kaldığı globello gelişmelerinin, dönüşmelerinin, muhattabiyetinde dengede durmaya çalışan dimağ sahibi olmaktır.
çelişkiler, kararsızlık, inançsızlık, insafsızlık, donanım yetiştirememek, püskevitin birine ulaşmışken hemen yeni bir piskevite doru güdümlenmektir. modern insan yarmayı yemiştir.
aslında en buyuk problem bir sonraki evriminin gecikmiş olmasıdır. yani sıçabileceginden fazlasını yemesi ve bir türlü doyamaması fekat envaylo türlü mide bağırsak fesatlarını ruhunda yaşamasıdır.
kapitalizme alternatif üretememesidir.
çok az yaşamasıdır. ölümlü olmasıdır. cinsiyet kutupları arasında uzaklığın azalması, değer yitimidir. erkeklerin feminenleşmesi kadınların maskulerleşmesidir.
ama en buyuk problemi sokak şarkıcılarının gittikçe azalmasıdır.
yaşamayı unutmaktır "modern" insanın problemi. "kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik; fakat bu sırada çok basit bir sanatı unuttuk: insan gibi yaşamak." diyor martin luther. o zamandan bu zamana işler elbette ki daha fazla çamura yuvarlanmaya başladı. öyleki spor müsabakaları için kavga etmek, parti fanatizmi yapmak bu yüzyılın adeti. "modern" insan genellikle kimi patronların tekelinde şirket çıkarları için, kâr için dövüşedurduğu o takım elbisenin içinde eriyip gitmektedir. braveheart'ta geçiyor ya "herkes ölür ama herkes yaşayamaz" diye, o hesap...