temizlik ve hijyen takıntısı.
uzmanların açıklamalarını kutsal öğreti gibi kabul etmek.
mesleki tükenmişlik sendromu.
her zaman rekabet etmenin doğurduğu yıpranma.
cekingenlik
sipsevdilik
maymun istahlilik
yalnizlik
sogukluk
icine kapaniklik
depresyon
umutsuzluk
intihara egilim
paraya tapma
esyaya tapma
insana deger vermeme
havalilik
ego
kibir
kendini bir bok sanma
vs. seklinde uzar gider.
gelişen sosyal olanaklar vasıtasıyla farkındalılığı da gelişen insanoğlunun yeni rahatsızlıklarıdır.
yalnızlık ve izolasyon duygusu en ciddi olanlarıdır.
rafine şekerden öncesi ve rafine şekerden sonrası diye ayırabileceğimiz durumdur. 1800 lü yıllara kadar rafine şekerin ne olduğunu bilmeyen insanlık meyvelerden elde ettikleri şeker meyvelerini kullanmakta idi. fakat şeker rafine edildikten sonra hayatımıza hızla girdi ve oto boka şeker koymaya başladık. modern insanın gözle görünen en büyük hastalığı şişmanlık-obezite ve bağlı hastalıklardır. halihazırda dünyada ki şişman sayısı aç insan sayısından fazladır.
ne yiyorsan o sundur. bu gün yediğimiz hemen her şey içinde endüstriyel şeker ve muhteviyatını barındırmakta. yani yapay şeyler yemekteyiz. bu da bizi yapay yapar. tüm hayat enerjimizi bu yapay gıdalardan karşılıyoruz. elde ettiğimiz enerji de yapaydır.
yapay enerji ile çalışan ve insana benzeyen bir şey daha var. bu bilim kurgu filmlerde gördüğümüz ve android dediğimiz robotlar. bu filmlerde android ler mutlaka bir sahnesinde filmin insan karakterine sorar ;
rutine bağlamış bir hayatta kişinin kendine sorduğu ve illa ki cevaplaması gerektiği sorulardır.
akşam nereye gitsem, haftasonu nereye kaçsam, bugün ne giysem, öğlen ne yesem vb gibi. rutinlikten öyle sıkılıyoruz ki, bu soruları kendimize soruyoruz ve cevaplarını aramakla meşgul oluyoruz. ola ki bir cevap bulamazsak "puuffh yeeaaa, hayat çok rutin" deyiverip dipte, sonda, depresyonda takılıyoruz.