biri fiziki veya biyolojik yönden ortaya çıkan garip insanlardır ve bir diğeri de birazdan değineceğim ruhsallık ve kişilik açısından garip insanlardır.
teknoloji ve bilimdeki gelişmelere bağlı olarak bütün dünyada yayılma ortamı bulan sosyal medya veya sanal alem kavramı artık bir kimlik taşır gibi her insan için zorunlu olmuş gibi. bu sosyal medya veya sanal alem kavramından her ne kadar da çeşitli nedenlerden dolayı şikayetçi olanlar varsa da aslında sosyal medya müthiş bir toplumsal ve bireysel deney alanıdır.
neden mi?
çünkü sosyal medyadaki insanlar belki de bu sayede başka türlü yapamayacakları şeyleri, zaman ayıramayacakları şeyleri ve belki de hayatında bir fazlalık olarak görebileceği şeyleri de kendi adına açtığı bir hesapla dijital veya sanal aleme aktararak; kendini sorumluluk sahibi bir birey veya toplum içindeki rolünü iyi üstlenen bir birey olarak esas alma ihitmali yüksektir ve hele hele biraz da nam saldı mı kendi çapında; farkında olmadan yepyeni bir insan keşfeder içinde. kemale ermiş, hakikati bulmuş, fazileti yakalamış en ideal bir insan tipi keşfeder içinde. ve o keşfettği yeni kişi hep içinde durur ve hep '' sanal '' olarak kalacaktır içinde. belki de o ideal insan tipinin hiç de dışarıya çıkmasına gerek yoktur! normalde bir baltaya sap olamayan, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, topluma zerre kadar faydası dokunmayan, haksızlıklar karşısında üç maymunu oynayan, okuma kültürü dizi isimlerinden ibaret olan modern dünya insanına en azında vicdani rahatlık veriyorsa bu bile yeterlidir! o ideal insan tipi hep içerde kalsın ve zaten dışarı çıksa bile fayda alanı ancak sanal alemle sınırlı kalabiliyor! ve, bu sanal alemdeki iyilik meleklerinin içlerinde keşfettikleri ideal insan tipi sosyal medyada veya sanal alemde çok sevilir ve hiç kimse de rahatsız olmaz o ideal insan tipinden! çünkü yardımseverdir, çünkü paylaşımcıdır, çünkü haksızlıklara karşıdır, çünkü duyarlıdır ve çünkü ' modadır' . evet, modadır çünkü dış dünyadaki veya gerçek dünyadaki acı gerçeklerle ve gerçek zorluklarla uğraşmak ve onlara çözüm bulmak hakikaten zordur ve yorucudur! çünkü bir haftasonu tatilinize , bir sinema etkinliğinize veya bir buluşma randevunuza engel olabilir bu acı gerçeklerle uğraşmak! o yüzden varsın hoş olsun o '' içimizdeki ideal insan tipi'' !
ve dönelim gerçek aleme! onun için sanal alem veya sosyal medyadaki iyilik ve güzellik mücadelesinin hiç bir önemi yoktur! çünkü o ''gerçektir'' ve insanoğlunun içindeki nefretin, vahşetin ve aç gözlülüğün dışarı vurulmuş ve vücut bulmuş halidir. asla yolundan da sapmamalıdır gerçek alem; çünkü insanoğlunun hak ettiklerini yaşadıkları bir gezegendir sadece ve savaş, açlık, adaletsizlik, saygısızlık, hoşgörüsüzlük, merhametsizlik gibi bin bir türlü rezil halimize ev sahipliği yapıyor sadece! arada bir bu düzeni bozmak isteyen veya isyan etmeyip sadece güya hakkını isteyen bir iki kendini bilmez ezikler olsa da çoğunluk tarafı olarak hemen birleşip o düzen düşmanlarını bastırmayı çok iyi becerebiliyoruz! sonra da kendi canımız ufacık yandığında avazımızın çıktığı kadar bağırıyoruz. burası normal ama normal olmayan şu ki: canımız yandığında yanımızda birilerinin olmadığını görmeyince şaşırmamızdır! evet! üstüne üstelik bir de şaşırıyoruz utanmadan, kendimizin de bu düzenin değirmenine su taşıyan milyonlarca köleden birisi olduğunu olduğunu hiç düşünmeden!
sonra şaşırıyoruz birden bire bu olup bitenlere ve ortaya çıkan bu garip insan tiplerine. narsist, umursamaz, sorumsuz ve robotlaşmış insan tipine şaşırıyoruz çok anormal bir durummuş gibi! eğer siz de bunlardan biriyseniz o zaman günaydın!