"bugün yeşil elbisemi giyeceğim" entrysini silmeye muktedîr olan, daha fazlasından ise bahsetmek istemeyen; mukadderât denen sınırları belirsiz dünyada ufak bir kum tanesi olan olgudur.
"yarın elma yiyeceğim lay lay lom" tarzı entrylerle pek bir orijinal olduklarını zanneden yazarlar olduğu sürece ne yazık ki objektivite, subjektivite olarak algılanacaktır.
zamanla insanlar kendilerini allame-i cihan zannederler. lakin allame-i cihan bile olsanız uyulması gereken kurallar vardır. kurallara uyulmaması, "bilmiyorduk" tarzı bir cevapla haklı kılınamayacağı gibi, "siz çok kıtsınız, dar görüşlüsünüz, aman oy!" gibi cevaplarla da küçük görülemez. madem çok orijinalsiniz, entrynizin silinmesi de sizi çok yoruyor; o hâlde deriz ki, "yüzlerce sayfalık kodların içinde yüzen sözlükte hasb-el-kader yer alan ve 3 satır bile tutmayan entrynizi lütfen ama lütfen girmeyin".
kimse kimseyi hiç bir yerde zorla tutmuyor. eğer burası uludağ sözlük'se; bu, yazarlarına sunduğu ve hiç bir sözlük klonunda görülemeyecek yüksek hoşgörüsü sayesindedir. bu hoşgörü devam etmektedir; fakat suistimaller ve küstahca yaklaşımlar karşısında da kabalaşmakta yahut olması gereken düzeye yükselmekte gecikmeyecektir.
sözlükte aynı anda yüzlerce insan yer almakta. her birinin kendi dünyasında ufacık krallıklar ve şatolar bulunurken, moderatör denen kişinin yaptığı şey, bu krallıklar ve şatolar içindeki prens ve prenseslerin daha mutlu, daha cimcime bir hâlde kalabilmelerini sağlamaktır. fakat şımarıklık denen şey ne yazık ki kısa zamanda gelip kapıya çarpar. moderatör de üzüntü ile kapıya çarpan şeyi alıp, yere çarpar.
biraz gerçekleşin lütfen. gerçeğe yayılın. (sizce) orijinal entryler, yaptığınız (sizce) derin araştırmalar... gerçekten de anlık birer ego tatmininden öte olmayan aktiviteler... aslında ne kadar önemli?
subjektivite mi? o da neymiş! çok objektifiz ailecek.
moderatörlüğün hatun kaldırmak için üstlenilen bir görev olduğunu zanneden, sözlük ömrü boyunca böyle bir şeyi haketmekten geçtim, bir tane entrynin yanlışını düzeltme ihtiyacı duymadığına hiç gelmedim, kendi entrylerini okumaya bile üşenen yazarcıkların ürettiği düşünce sistemi.. ki kendileri entryleri silindiği zaman aynı entryi, noktasıyla virgülüyle aynısını tekrar girebilecek kadar terbiyesiz olabildikleri gibi silinen entry için günlerce hesap sorabilecek kadar da inatçıdırlar. oysa kimse düşünmez ki moderatör denilen o kişiler neler neler yapıp da o mevkiye gelmişlerdir ki bir bildikleri muhakkak vardır. hepsini geçtim, hala entry girip bilgi vermeye mi kassın, çaylaklardan yazar mı seçsin, sözlük gidişatını mı gözlesin, kendi işine mi baksın?! bunlarla zaten yeterince vakit kaybeden bir moderatöre binbir yazım hatasıyla entry girip de silinince "neden silindi entryim?" gibi bir mesaj atma cesaretini gösterebilen yazarlara imrenmişimdir her zaman.. gerçekten büyük cesaret kendileri için, gerçekten.. çünkü benim anlayışıma göre, böyle bir terbiyesizliği yapan kişi uyarılmadan bile çaylak yapılıverir allah muhafaza.. işte moderatörlerdeki en büyük özellik de bu sakinlik meselesi değil mi zaten? uludağ sözlük moderasyonuyla çok fazla bir diyaloğum olmadı ama, sol framede her zaman görülebilen anket/forum başlıklarından, her başlıkta görülebilen format delici entrylerden ne kadar "subjektif" oldukları da anlaşılabilmekte sanırsam.. hayır bazen düşünüyorum, azıcık da kassalar mesela kuralları, kimler neler neler yapacak? gerçekten anlaşılamaz bi durum.. dikbaşlılık eden bir yazarla muhatap etmesin yüce rabbim kimseyi..
üzerine londra'da çok büyük tartışmalar yapıldığını duyduğumda hüzünlendiğim sıfat. kısıtları iyi belirlemek gerekiyor demek ki, yoksa şu anda arka sokaktan gelen sarhoş nidaları, okulların açıldığı, zil verdiği, and okuduğu şu saatlerde bebelerimiz tarafından dinlenmezdi.
moderatörler sözlüğe sadece yemeklerden sonra tok karnına geldiği için gammazlara öğretemediği mevzudur.
zira gammazlar bir başlıktaki 5 subjektif entryden 1 tanesini moderatöre bildiriyor ve moderatör de 5 subjektif mesajın hiçbirini okumadan sadece şikayet edilen enrtyi siliyor.
moderatör, adı üstünde moderate etmelidir, gammazlanan bir entry varsa, başlığa şüphe ile yaklaşıp diğer entryleri de incelemelidir. belki başlık subjektif tanım yapılmaya çok müsait olabilir. lakin ayy canım sıkıldı sözlükten ben çıkıyorum modundaki bir moderatör önüne gelen entryi siler.