uludağ sözlük moderasyonu'nun adalet anlayışını sorgulamak. türk adalet anlayışı ile bire bir örtüşüyor. doğaldır, yargısız infaz beyin hücrelerimize yerleşmiş. suçlu olup olmadığını araştırmak ve savunma hakkı tanımamak bize mahsus bir davranış.
kanuni sultan süleyman'ın kaptan'ı derya piri reis'in ölüm emrini vermesi de basra valisi'nin gammazlaması üzerine sorgusuz sualsiz idam emri vermesi adalet anlayışımızın göstergesi. bu günlere kadar devam etmesi, sözlüğümüzde çok değerli iki yazarımızın çaylak yapılması( demet eren) (unutmayan)kanuni sultan süleyman'ın adalat anlayışından farklı olmadığını gösteriyor.
Efendim olmayan adalettir. Zira bana Tanrı'ları anımsatırlar. Siz bir anda çaylak olursunuz fakat çoğu zaman sebebi de bilinmez. Bilinmez, görünmez bir kol size dokunmuştur. Öyle bir dokunuş ki ne bu Tanrılarla iletişim kurarsınız ne de bir başka kulla.
Kimiler sözlükte ipe sapa gelmez şeyler yazarken. Kimisi zevkine sözlüğün ağzına sıçarken, bu moderasyon bozuntuları sözlüğün en ağır ağabeylerine kafayı takarlar. Sözlük ne haldeymiş umurlarında değildir.
Mesela şöyle bir başlığı açan adamın akıbeti sözlük yazarları çapında fazla ciddiye alınmasa da aynı durumu moderasyonların da göstermesi ilgisizliği ve kalitesizliği gösterir.
Sol çerçevenin ağzına s.çan sözlük yazarları değildir. Sorumlular moderatörlerdir...
Ekşi sözlük bile bunun farkına varmış ve yazarlarınca uludağ sözlük moderatörleri
''
bugün yaklaşık iki saat süren bir saldırı yaşandı.
2 saat.
hiçbir müdahale olmadan, devlet adamlarına, yazarlara, birçok ünlü kişiye ve uldağ sözlük bünyesindeki birçok yazara olabilecek ne kadar küfür varsa edildi.
tamam bunları yapan büyük ihtimal ergen. yarın, öbür gün bir şekilde yakalanacağını bilmiyor. e yönetim ne ayak peki? uludağ sözlük yönetiminde çok büyük bir boşluk var ve bunu kapatmaya da uğraşmıyorlar. anca gelişmeler bölümünden bayram seyran kutluyorlar.
ben orda yazmayı aylar önce bıraktım, ama hala orda bir şeylerin değişebileceğine inanan yazarlara büyük ayıp edildi.'' (rectoa)
''iyidir, güzeldir. belki de şimdi burda "hala" yazabiliyor olmamın sebebidir. fakat genelde moderasyonuyla ilgili olan olumsuz düşüncelere iki tane de ben eklersem sorun olmaz herhalde:
öncelikle sözlükte tartışmaya (formata uygun, hakaret içermeyen cümlelerle bile) izin vermiyorlardı benim yazdığım zamanlarda. yani iki karşıt görüşlü kişi veya grup, arka arkaya entry girerse beş günlüğüne çaylak olabiliyordu. oldum; ordan biliyorum.
diğer kötü özellikleri de kullanıcı kaybetmemek için saçmalamaları. yani nick sahibi kişi istemiyor diye bir başlığı komple uçurmuşlardı. evet direk bu sebeple geldi çöpe entry. bu kişi sözlükte hem popüler bi kişiydi(etkisi var mıdır bilemedim) hem de gitmesi sözlük için kayıp olurdu. fakat nerde kaldı sözlük anlayışı?
bu iki karar çelişkili değil mi? bence öyle. bi yandan gayet uygun bi tartışmaya (fikir alışverişine) engel ol; adamları çaylak et, bi yandan nick sahibi istemedi diye entryleri sil... moderatörler arasında iletişim kopukluğu ve uyum eksikliği var gibi.
yine de arada girip oylanan entrylerime falan göz atıyorum. ama uludağ sözlük'ün hakettiği durum bu değildi bence.''(infernal majesty)
Şimdi diyeceklerdirki bizene ekşi sözlük yorumlarından... Baba tavsiyesi iyidir...
Geçenlerde Hz. Muhammed ile ilgili başlık açtı. Moderasyon, başlığı açanın nacizane entry'sini silip bir de olmadığı gibi adamı uçurdular. Başlık gerisinde adamı anlamadan ona laf sokmaya çalışan bir grup trol kaldır.
Anlıyorum... Derdiniz sözlüğün kalitesini arttırmak değil. Zaten zall bir röportajında ''ben de kapitalistim'' demişti. Hemde ne kapitalizm. Sözlük tamamen ticari gelir üzerine çalışıyor. Bu uğurda sözlüğün ticari gelirinin artmasına yardımcı olan bir diğer faktörler ise trollerdir. O halde sözlük moderasyonu da bu trollere ''eyvallah'' deyip sözlükte birşeyler yapmaya çalışanların g.tüne badem tıkamaya çalışıyorlar.
Futbolda, eğer bir takım başarısızsa sorun oyunculara ve teknik adamlara atılır. Oysa takımın başarısızlığı tamamen yönetim kadrosuyla ilişkilidir. Eğer yönetim bir kaç sene disiplinli ve özverili olursa takımın seviyesi de aynı oranda artacaktır. işte uludağ sözlükteki süregelen bu ''b.ktan süregelimin'' sebebi de tabii ki moderasyondur.
moderasyonun sevdiğimiz birini cezalandırınca çok kaka olması ile düşmanımız olan birisini ceza aldığında moderasyonun tadından yenmemesi hattı arasındaki adaletidir...
olay, kabasakal'ın anlattığı şekilde ve hepimizin gözleri önünde gelişmiştir. pek fazla söylenecek birşey yok, moderasyon izin verse de vermese de, sözlükteki pkk yandaşlarına dersleri verilecek.
kimler oldukları artık herkes tarafından bilinen birkaç sanal alem teröristinin pkk denen adi örgütün propagandasını yapmasına tepki göstermek yasak, yazara hakaret vs vs diye moderatör notları geliyor ve çaylak oluyoruz. bu tecrübeyle sabit. ama benim anlamadığım hakaretin ve buna müteakip verilen cezaların neye göre belirlendiği. şunun bir tarifesi yayınlansa da biz de ordan hangi cevap kaç gün çaylaklığa geliyor bakıp ona göre yazsak.
küfür diyeceksiniz onun için çaylak oluyor diyeceksiniz ama en azından bu zatların çaylaklığına sebeb olan kelimenin kat be kat fazlaları, kişilik haklarını ihlal eden yazılar sözlük veritabanında hala durmakta.
kimi zaman şaşırmanıza, kimi zaman sövmenize, kimi zaman susmanıza, kimi zaman da sevinmenize neden olan adalettir. demeteren ve unutmayan'ın çaylaklığa alınması kimi yazarlarda (bkz: la paz) soğuk duş etkisi yaratmıştır.
"sözlük yönetiminin olaylara bakış açısıdır" diyerek savuşturduğumuz yüce sözlük formatından sonra olanlara baktığımızda oyunu kuralına göre oynamamakla ve şeref/haysiyetle alakası olan bir konuyu sözlük yönetiminin adaletini sorgulayarak bakış açısı yakalamaya çalışmaktır.
biz bunu anlattık, defalarca dile getirdik. neyi? eğer sizi rahatsız eden, ajite eden, acite eden, irrite eden, midenizi bulandıran, sinirlerinizi kaldıran herhangi bir durum olursa bunlardan bileceksiniz. bunlar kim? açık konuşalım; ödp ve dtp taraftarları. ucundan azıcık emek partisi üyeleri. green peace ve amerikan kültür derneğindekiler. bu adamlar. apaçık türkiye düşmanları.
şimdi bu bütün saldırıyı yapan adamların siyasi kimliklerini bir yana koyup soralım; bu adamlar neye saldırıyor? dine saldırıyor, milliyetçiliğe saldırıyor, ulus kavramına, ata kavramına, örf kavramına, adetlere; folklörlere!
insanı insan yapan binlerce yılın getirisi olan her türlü kavrama bütün gücüyle binen bu esrarkeş tayfası, bu gündüz sosyalist gece hap çakıp gece klüplerinde karı kız peşinde koşan yavşaklar ordusu, anarşizmin "a"sından anlamadan işi gücü "google" dan aratıp bulduklarını "kopyala-yapıştır" yöntemiyle "ideolojilerini" savunan bu sülükler; devrim getirilerini halk evlerinde karşı masada oturan kızı düşünüp 31 çekerken irdeleyen bu insanlık dışı yaratıklar; işte karşımızdakiler bunlar.
şimdi düşman bu. eskiden görünmüyordu, artık görünüyorlar. aynen dolunayda domalmış bembeyaz tenli "big ass" temalı porno yıldızı götü gibi pırıl pırıl görünüyorlar. (götten daha iyi bir tabir bulamadım herkesten özür diliyorum.)
ama biz bu götün görünümünü defalarca anlattık. biz bu götün nasıl iğrenç bir şey olduğunu defalarca söyledik. illa kendin görmek zorunda değildin. çizdik biz bunu; resmine bakaydın görürdün.
iki arkadaşımız çaylak olmuş. ben ikisinide çok severim. ama oh olmuş. tutacaksın arkadaşım ağzını. üzerine ağzında salyalarla koşan köpeğe laf anlatamazsın; ancak hoşt dersin. arada yere eğilip taş alıyomuş gibi yaparsan oda seni dinliyomuş gibi yapar. yanılırsın.
bak sen yere düştüğünde ilk havlayanların hepsi, senin iyi dediğin köpekler.
itten, köpekten dost olmaz; moderasyonun adaletinden sual olunmaz.
dün gece itibariyle açmış olduğum "atatürk ü anlamayan malların varlığı" isimli başlığım "Başlık küfür/hakaret/ağır derece argo içermemelidir" sebebiyle silinmiştir.
Sabah sabah ben ve üzerine oturduğum organım bu duruma çok güldük. demek genç atatürk karşıtları rahatsız oldu.
tebrik etmek lazım moderasyonu,
sürekli olarak atatürk'e verip veriştirenler, imralıdaki köpeğe tapanlar, hacı hocadan medet umanlar halen ortada bölücülük yapmaya devam ediyorken, en ağır bölücülüğü yapanlar bile göstermelik olarak 2 gün çaylak yapılıp 3. gün tekrar yazar yapılıyorken, demek "mal" kelimesi bu kadar çok canınızı sıktı da başlık ve entryler silindi.
dip : ayrıca sözlük "hayat" değildir. burada yazmışım veya yazmamışım önemli değil. bizim gibi atatürk severlerin önüne en fazla ya entry ya da başlık silinerek geçilebilir. oysa ki sokağa çıktığınızda biz oradayız, otobüse bindiğinizde, denize girdiğinizde, apartmanınıza adım attığınızda biz oradayız. atatürk arkasında tükenmeyecek bir nesil bıraktı.
Bir troll, işkence edilerek öldürülen bir yavru kedi videosunu dalga geçerek paylaştı ve karşılığında ben çaylak yapıldım, söz konusu yaratık ise hala yazar.
Eğer Moderasyonun bir adaleti varsa; ben o adaleti s*keyim...