internet gittiğinde ttnet'e sövdüldükten sonra ışığı görünce gerçekten mutlu olan insandır. birkaç saniyeliğine bile olsa hayatındaki tüm sorunların çözüldüğü gibi rahatlatıcı bir haz alırlar.*
(bkz: ttnet'in insanı mutlu edebilme özelliğinin olması)
aynı evde yaşayan birden fazla insanı da mutlu etme özelliğine sahiptir. ttnet bu hususla bir taşla 3-4 kuş vurabilir. yardımsever insanlar olduğumuz için wireless şifresi de koymadığımızı göz önüne alırsak. bu bağlamda, bir taşla bazen 7-8 kuş da vuruyor olabilirler. siz siz olun iktisat okumayın.
spinoza'ya göre, daha doğrusu gilles deleuze'ün spinoza yorumuna göre modemin adsl ışığının sönük olması ideasından adsl ışığının yanık olması ideasına geçen ve bu 2 idea arasında potentia agendi'si, yani eyleme kudreti yükselen insandır.
port hatası yüzünden bir hafta ''türkiye'nin interneti ttnet'' elemanlarını bekleyen ve sonunda gelen elemanların sokaktaki telefon hatları ile oynamaları sonucu o güzelim ışıgı görünce mutlu olan insandır.
ethernet kartı bozuksa adsl ışığı bi boka yaramayan insandır. Demem o ki ethernet ya da wlan ışığınında yanması lazımdır. Yoksa modem internete girmiş... Yani anliycanız. Mutluluk öyle basit değildir. Tamamlanması lazımdır.
yurtta kalan bedbaht üniversite öğrencisinin lastik misali sürekli gel-git yapan internetin gitme durumundaki üzüntüsünün ardında gelme anında yaşadığı mutluluktur.