o an ne modaysa onu yaşamak ve uygulamak, vitrinde ne varsa üzerinde de onun olması, modanın her türlü gelişimini takip etmek, modaya uymak için enerji, zaman ve büyük bir parasal değer harcamaktır.
tek düze, tarzı olmayan nesillere açılan kapı. Örneğin Bursa da bir dönem erkeklerin %80inin beyaz atkı takması tertemiz beyaz rengiyle bile görüntü kirliliğine sebep olmuştur.
herkesin ikiz gibi dolaşması, aynı ceketi birgün içinde 10 kişide görmek bu bir moda mıdır? . herkes ne istiyosa onu giymeli, neyle rahat ediyosa, ya da kendine neyi yakıştırıyosa onu giymelidir veya kullanmalıdır işte asıl moda bu olmalıdır...
3-5 adamın moda diye ortaya attığı herbirşeyi giyenlerin hezimete uğrayacakları bir kesindir. insanın kendi modasını yaratması kadar doğal ve mantıklı birşey yoktur. zevksizseniz bile özgünsünüzdür.
sanılanın aksine tikilik filan değildir. modayı takip etmek ve insanların dönem dönem değişen estetik eğilimlerini gözlemlemek tam anlamıyla görsel bir hobidir. öncelikle kombin yeteneğinizi geliştirir. bir süre sonra insanlar size gelirler, sürekli tavsiye isterler ve düşüncelerinize rağbet ederler. renkleri ve kumaşları sizden sorarlar. inanılmaz haz veren bir durumdur bu. biraz zerafet ve estetik bakış açısı gerektirdiği için insanların çoğu bunu beceremez.
Şu an kadınlar için giyim sektörü 34-36 bedenlerin üstünden ürünlerini yaratıyor. Güzel giyinmek için modayı takip ediyor ve 38 beden ve üstü iseniz bi zahmet crop, büstiyer, dapdar pantolonların üstüne kısa tişörtler giymeyin. Ama estetik değil rahatlık diyorsanız ne giyiyorsanız giyin.
