aslında geç fark edilmiş bir durumdur.
modanın aslında; konfeksiyon, giyim kuşam sanayiinde üretimden sonra artan, elde kalan hammaddelerin renklerine göre bir sonraki popüler rengin oluşturulması demek olduğunu bilenler için yaptım yukarıdaki tanımı.
"bu yıl, yaz daha ağırbaşlı geçecek! bu yazın modası mürdüm eriği moru ve prusya mavisi!" diyince, aslında geçen sene/sezon elde kalan kumaşların da mürdüm eriği moru ve prusya mavisi renginde olduğunu hatırlayın. kapitalist bir yöntem, bilin durumun böyle olduğunu.
günümüze bakıldığında kesinlikle doğru olan önermedir. moda moda diye diye yapılmadık rezillik kalmadı. insan anatomisine zararlı şeyler giyilmeye başlandı adeta.
lakin şu "parfüm" meselesinin modayla alakası yok. ne yani eski zamanlarda parfümü bok kokusunu bastırmak için kullanıyorlar diye şimdiki insanlar ter mi koksun? insan insanın yanına yaklaştığında o insandan tiksinsin mi ter kokusundan? peygamber efendimiz (s.a.v.) bile güzel kokuların sürülmesi gerekliliğinden bahseder. ha demiyorum ki parfüm şişesini üstüne boşalt lakin insan temiz kokmalıdır ve bunun için parfüm, deodorant gibi kimyalsalları kullanmalıdır.