Doğduğum, büyüdüğüm semtim. Keşke ölene kadar aynı semtte otursam dersiniz ama yeni yapılan evlerin fiyatlarını görünce bu dediğiniz şeyin çok olabilecek bir şey olmadığını farkedersiniz. Moda, istanbul'un en modern ama esnaf kültürünün dolayısıyla komşuluk vs. gibi geleneksel kavramların en çok yaşandığı semtidir.
Paranın geçmediği durum lardan biri, paranız varsa modayı takip ediyorum diyorsanız yanılıyorsunuz, modaya göre giyindiğinizi düşünürsünüz fakat moda sizi giymiştir. Gerçekten herkesin üstesinden gelebileceği bir durum değildir. Önemli olan moda nın içinden kendinize bir pay çıkartmak tır. Sonuçta okunuşu da, söylenişi de anlamında gizli dir ve ağır dır ve ne kadar geniş bir anlamı olduğunu anlarsınız. Sonuç olarak takip etmek, yaşamak, doğru tercih lerde bulunmak ve giyinmek sabır gerektirir.
Ayrıca hayatın 3 temel kuralı ndan biridir moda=giyinme sanatı.
Moda, özellikle giyim kuşam, ayak giyimi, aksesuar, makyaj, pirsing ya da mobilyada popüler stil ya da uygulama için kullanılan genel bir terim. Moda, kelime anlamıyla toplumun tüketim trendleri belirleyen tüketim anlayışı olarak tanımlanılmaktadır. Moda bununla beraber, italyanca'da değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik olarak geçmektedir. Modanın bir diğer anlamı da, belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlüktür. Moda latince "modo" kelimesinden gelir "hemen şimdi" anlamı taşır.
saçma bir şeydir. herkesi tek kalıp yapma çabasıdır. oysa insan kendine yakışanı giymeli, yapmalı.
yok şu renk moda yok şu kaş moda vs. nedir ya. o renk bana yakışmıyosa niye giyiyim ki mesela.
çocuğa, özellikle 90'larda çocuk olmuş tüm çocuklara göre geçersiz olan. Benim çocukluğumda neyin moda olduğunu bilmezdim, hatırlamıyorum da... Büyüklerimin ne giydiği de umurumda değildi. Ben, aybaşında eve giren maaşın birkaç günlük tadını bilirdim gofrette, leblebi tozunda, plastik ucuz bir oyuncakta, parktaki salıncakta saklı duran; modayı değil... Çünkü benim için moda, annemin pazardan ucuza bulduğu herhangi bir tişört veya artık eski sahibine küçük gelen bir pantolondu. işte bu sebeple ilk defa giyeceğim fiyakalı bir elbisem olduğu için sevinir, bayramın arifesinde sabahlara kadar uyuyamazdım mutluluktan ve heyecandan. Ve işte tam olarak bu sebeple eski bayramlardan dem vuruyoruz sürekli.
istanbul'un yaşanılası semtlerinin başında gelir moda. kalamış manzarası ile sakin, adaların manzarası ile enfestir. insanın içini derin bir huzur doldurur. bahariye ve kadıköy çarşılarına da çok yakın olması göz önüne alınırsa çok güzel bir yerdir. konut fiyatları yüksek olduğundan kalburüstü kesime hitap eder.
istanbul'un canıdır. sıkıldığımda kendimi attığım sahildir. henüz kendisine dokunulup, büyüsü bozulmamıştır ancak yavaş yavaş oraya da geliyorlar bir hayli üzülüyorum sözlük.
