mobbing konusu bizde daha çok yıldırma politikası olarak bilinmektedir ve çok da ciddiye alınmamaktadır. iş kanununda yer almayan ancak 1 temmuz 2012 de yürürlüğe girecek olan yeni borçlar kanununda düzenleme alanı bulan bir kavramdır ve çok ciddi sonuçları vardır birey üzerinde. psikosomatik ve strese bağlı psikolojik rahatsızlıklara sebep olan bir uygulamadır.
mobbing, ingilizcede mob kökünden gelen aşırı şiddete yönelmiş kalabalık anlamındaki sözcüğün eylem biçimi olan mobbing birine karşı cephe oluşturma, duygusal saldırıda bulunma psikolojik terör olarak ifade edilen bir kavramdır.
mobbingin hedefi, yaratılan sistematik baskı sonucu kişi veya kişilerin iş performansını olumsuz yönde etkileyip, dayanma gücünü yok etmek suretiyle kişi veya kişilerin işten ayrılmasını sağlamaktır. yapılan araştırmalar, mobbing uygulamasının üst düzey yönetim çalışanları tarafından yapıldığını vurgulamıştır.
mobbing durumunda sadece aktif saldırganla karşılaşılmaz. baş etmesi daha zor olan pasif saldırgandır. pasif saldırgan kötü davranışlarını örtmek için samimi davranır ancak uygun ortamda taciz, rahatsız etme, kötü davranış yoluyla kasıtlı hareketler ortaya koyar.
mobbingin kişiye olduğu kadar örgüte de zarları vardır. kişisel olarak işe gitme isteksizliği, stres ile başlar ve kişinin sağlığı ciddi tehdit altına girer. örgüte olan etkileri ise şunlardır; çalışan motivasyonu düşer, performans düşer, çalışanlar ile örgüt arasında uyumsuzluk başlar, iş verimliliği düşer.
sıklıkla görülen mobbing davranışları şunlardır; yaptığınız işlerin sürekli eleştirilmesi, üstünüzün, çalışma arkadaşlarınızın kendinizi gösterme olanaklarınızı kısıtlaması, özel hayatınızın sürekli eleştirilmesi, dini ve siyasi görüşlerinizle alay edilmesi, hakkınızda asılsız söylentilerin çıkarılması, fiziksel olarak ağır işler yapmanızın istenmesi, işinizin sürekli değiştirilmesi, cinsel imalarda bulunulması, sizi küçük düşürmek için her türlü davranışınızın taklit edilmesi gibi davranışlardır.
bu konuda bilinçlenmek lazımdır ki önününe geçilebilsin. mobbinge maruz kalındığında bu etrafla paylaşılmalı ve ispat olabilecek şeyler toplanmalıdır. mesela yöneticinizin size verdiği emirleri yazılı olarak almak, mobbing uygulayıcısıyla bu konuyu konuşurken yanınızda birinin olmasını sağlamak gibi.
maalesef ülkemizde mobbing ile ilgili davalarda tazminat komik rakamlardır, caydırıcı değildir. avrupa ile kıyaslanamayacak düzeydeyizdir ancak bilinç oluşturulursa bu değişebilir tabi.
ne kadar güçlü bir yapınız olsa da bu tür psikolojik baskılara duygusal saldırılara dirençli olsanız da maruz kaldığınız yalnızlık, özgüven ve özsaygınızı altüst edebilir. erken emekliliğe yada istifaya sebep olabilir.
özel sektörde sıkça karşılaşılan bir durumdur. çalışan ne yaparsa yapsın hiçbir şekilde kabul görmez hatta bazı ufak tefek eksik yönleri sürekli olarak en büyük kusuru gibi gösterilir, kişi projelerin dışında bırakılır, şehir dışı iş seyahatlerine gönderilir, başkalarının hataları bu kişiye mal edilmeye çalışılır, kendisini savunması gereken bir noktada savunma mekanizması anında çökertilir ve kişi kesinlikle dinlenmez, ekip arkadaşları ile sürekli kıyaslanır ve kendisini başarısız görmesi sağlanır. Kişi sonunda bu psikolojik baskıya dayanamaz ve beklenen son, istifa eder. bu uygulama genellikle en verimli çalışana uygulanır, çünkü ilerlemesi istenmez. yöneticisi kapasitesiz, vasıfsız, yalakalık dışında bir bildiği olmayan, kabiliyetsiz, cibiliyetsiz ve hasbelkader yönetici olmuş olan birinin vay haline.
dün konuştuğumuz bir ekranların sevilen yüzünden aynen aktarıyorum:
"mobbing en çok bizim meslekte var, yönetmenin oyuncuya, oyuncunun oyuncuya yaptığı, set çalışanlarına yapılan mobbing hiçbir yerde yok."
1-iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshedebilir. (iş kanunu 24. madde, ii. bendi, b ve c fıkraları uyarınca)
2-iş Görme Borcunu ifadan Kaçınma hakkı bulunmaktadır.
3-Belli şartlarda ayrımcılık tazminatı isteme hakkı bulunmaktadır.(iş kanunu 5. madde uyarınca)
4-Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu'na göre tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
aşağılık kompleksi, hırslar, doygunluğa ulaşmamş egoları, çalışanlar üzerinde tatmin etme duygusuna denir.
mobbing yani türkçe karşılığı ile bezdiriye uğrayan çalışan, yasalarımıza göre hak sahibi görünse de, suç duyurusunda bulunurken daha hakim yarısı karar verici gibi davranan arzuhalci bile bu davadan iş çıkmaz diyerek vazgeçirmeye çalışır.
bezdiriye uğrayan işçi, düzelir, geçer gibi telkinlerle işe devam etmek zorunda kalabilir, malum yaşam şartları.
ancak sağlam insan kaynakları ya da sağlam hukuk danışmanı olan bir firmada çalışıyor ise, bunu ispat edebilir ve bu bezdiriden kurtulabilir.
her sabah, psikolojik baskı altında çalışmak zorunda olduğunuz bir iş yerine gitmek bazen dayanılmaz bir hal alabilir bu nedenle hırsına ve baskıya yenilen işçi istifa edebilir, bunu da istifasında bildirir ve haklarını talep ederse tazminat hakkı elinde bulunur.
ardından mobbing davası açarsa işe iadesini ve çalışmadığı süreçte kazanamadığı aylığı firmasından alabilir.
iş yaşamında aslında hemen hepimizin yaşadığı bir şey. sadece dozu farklı sanırım.
yargı mercileri de mobbingi işçinin haklı olarak iş akdini fesih nedeni sayıyor. bu harika bir şey. bu yönde içtihatlar var falan. ama mobbingdeki en büyük sıkıntı ispat noktasında yaşanıyor.
atıyorum bir hanım kızımız işvereni tarafından çok feci şekilde sosyal şiddete maruz kalıyor iş yerinde. hani orada olsan sen dayanamaz adamı sikersin. ama bu konuda hakimde nasıl kanaat uyandıracaksın?
iş yerinden daha önce ayrılmış bir personelin tanıklığı çok kabul görmüyor çoğu hakimde. çünkü hakim "bu adam işten atılmış, öç alma duygusuyla hareket ediyor olabilir" diye düşünüyor. iş yerinde hala çalışan bir personele tanıklık yaptırmak ise neredeyse imkansız. çünkü personel, kendisinin de işine son verileceğini düşünüyor, ekmeğinden olucam diye korkuyor.
kanıtlamanın çok zor olduğu dava. hele ki ülkemizdeki haline şükret, iş bulamayanlar da var diyen yargı zihniyeti ile sonuç almak çok zor. eğer böyle bir dava açmayı düşünüyorsanız:
1. vazgeçmeyin ama sabırlı olun.
2. önce nelerin bu kapsama girdiğini araştırın.
3. uzun süre veri toplayın. yazılı olsun. delil sayılabilsin.
4. dava açmadan önce muhakkak bir profesyonelden yardım alın. belki bir avukat size delillerin yeterli olup olmadığı söyleyebilir.
5. davayı kazanırım ama artık bu işyerinde mutlu olamam demeyin, olursunuz. onursuz yaşamaktan kat kat iyidir.
6. duruma alışmaya çalışmayın. zaman içerisinde sizi iyiden iyiye sindirirler. kimsenin orgazm olup üzerinize boşalmasına izin vermeyin.
7. unutmayın. haklı olmak zordur.
yapılan araştırmalara göre ülkemizde en çok üniversitelerde ve en çok da araştırma görevlilerinin maruz kaldığı psikolojik şiddet.
bu durumlarda özellikle akademik camia gibi göbekten bağlı olunan bir ağ içinde dava açmak, hakkını aramak oldukça zor ve radikal bir karardır. bir anda yıllardır verdiğiniz birçok emekten vazgeçmeniz gerekebilir. dava açtınız diyelim, daha evvel de belirtildiği gibi en zor kısmı kanıtlamaktır uğradığınız tacizi. herkes maruz kaldığınız zulmü bilir, fakat kimse tanıklık etmek istemez. onun için sabırlı olup yazılı kanıt toplamak yapılacak en iyi şeydir bu durumda.
ayrıca konu ile ilgili çalışmalar yapan ve bu konuda kendilerine ulaşan herkese çok sıcak bir tavırla destek veren bir dernek bulunmaktadır. Mobbing ile Mücadele derneği adı ile hizmet veren bu dernek, dava sürecinde avukat tavsiye etmek, örnek davalara ilişkin bilgiler vermek gibi hukuki desteğin yanında, konu ile ilgili geniş kapsamlı eğitimler düzenleyerek bu konuda toplum bilinci oluşturmaya da katkıda bulunmaktadır.
umarım hiç kimse böyle kötü bir durumla karşılaşmaz. fakat ihtiyacı olanlar için: http://www.mobbing.org.tr/
orospu çocukluğudur. o personelle çalışmak istemiyorsan haklarını verip çıkartırsın, çalışmazsın. ama dersin ki şirket de para ödemesin, kendisi ayrılsın işten. para ödenirse kendisi sorumlu olur ya hani. akabinde türlü ipnelikler.. ulan oynadığın bu oyun o insanın ve baktığı insanların hayatı ! başkaca bir tanım bulamadığım için üzgünüm bununla alakalı ama maalesef ilk noktaya kadar yazdığım o şey buna en uygun tanım gibi geliyor bana.
iş hayatının en boktan yanıdır.
--spoiler--
Mağdurun performansı, yeteneği ve becerisi yüksek olmasına rağmen, yetersizmiş gibi gösterilir veya daha önce şikayet konusu olmayan bazı hataları, sorun olarak gösterilmesidir.
--spoiler--
bunu yapan orospu çocuklarını paklayacak tek çözüm şiddettir, dava açmaya elde edebilecek kadar veriniz ve kanıtınız varsa başka tabi, ya zorla yaptıklarının yanlış! olduğu gösterilmeli yada içe atılıp çeşitli psikolojik rahatsızlıklara sahip bir ezik olarak hayatınıza devam edin.
