efsane bilmeceleri, bulmacaları, fıkralarından başka isme özel miço kartları vardı, başvurup miço kart almıştım. o yılı mutlu geçirmemi sağlayan küçük ama etkili bir olaydı.
yalvaç ural bilmeceleriyle okulda popi olmaya kasan nesildir. bir süre öncesine kadar elimde 50-60 kadar sayısı mevcuttu. ama taşınırken annemin bunları gereksiz diye atmasını beklemiyordum. olsa gene okurdum galiba.
Ne güzel dergiydi o... mektup arkadaşı kısmında benim de ilanım çıkmıştı ve onlarca mektup almıştım. mektuplaştığım arkadaşlarımdan biriyle hala çok yakınız, sağolsun miçocuk.
Bakkala gidip ilk once oyuncaklarina baktigimiz , kapaginda genellikle mico amcamizin tatli biyikli bir karikaturu olurdu. Aldigimizda ise ilk acilan yer espri sayfasiydi. Benim oyleydi en azindan.
beni de yaz listeye zira bu benim de içinde bulunduğum bir nesil. ne günlerdi be... yanlış hatırlamıyorsam cuma günü çıkardı yeni sayısı, yalvaç abiye gönülden bağlanmıştım. evimizin yakınındaki bakkal gazete satmadığı için biraz uzaktakine giderdim, orada yaşlıca bir bakkal amca vardı, dergi günü beni gördüğünde "miço'cu kız hoşgeldin!" derdi. işin en önemli yanı bu dergi o bayiye az sayıda gelir ve mahallenin diğer çocukları tarafından erkenden tüketilirdi, bu yüzden ben dergiyi almaya sabahın köründe giderdim. o bakkala girdiğimde burnuma çarpan gazete kağıdı kokusunu ve yaşadığım heyecanı unutamam.
dergi takıntım sadece çocukluk dönemimle sınırlı değildir ayrıca, ergen zamanlarımda da kral müzik dergisinin müdavimiydim. onu da okulun yakınındaki kırtasiyeden alırdım, sanırım her pazartesi çıkardı. ha bir de trendy vardı ama onu ara sıra alırdım.
şimdi elimizin altında son model bilgisayarlar, sistemler... istediğimiz ne ise anında ulaşabiliyoruz ama o zamanların keyfi yok. ne günlerdi...