Her hafta verecegi degisik oyuncaklar icin heyecanla beklemis olan nesildir. Annesi oyuncagi alip derginin yuzune bakmiyorsun diye almamakta israr etse de o dergi alinmistir daima.
Bazılarının ise ekonomik nedenlerle, ya da büyüdüğü ortam nedeniyle alamadığı; ama sürekli içinde o dergiye sahip olma isteği olan, sahip olanlara çok özenen, sırf miço alınmıyor diye o yaşta isyana yönelmiş nesildir.
Şimdi bakıyorum, ne günlermiş lan. Binde Bir dayım alırdı, ne sevinirdim ama.
evet zamanında 200'den fazla sahip olup atamadığım dergidir. yalçın abi'nin o babacan fotoğrafları ve zapçı okan hala aklımdadır. ha birde çok sonradan çıkardıkları çok 2-3 sayfanın tamamında koca kaliteli çizimleri olan büyülü bir vatandaş vardı ama onun adını hatırlayamadım şimdi.
beni de yaz listeye zira bu benim de içinde bulunduğum bir nesil. ne günlerdi be... yanlış hatırlamıyorsam cuma günü çıkardı yeni sayısı, yalvaç abiye gönülden bağlanmıştım. evimizin yakınındaki bakkal gazete satmadığı için biraz uzaktakine giderdim, orada yaşlıca bir bakkal amca vardı, dergi günü beni gördüğünde "miço'cu kız hoşgeldin!" derdi. işin en önemli yanı bu dergi o bayiye az sayıda gelir ve mahallenin diğer çocukları tarafından erkenden tüketilirdi, bu yüzden ben dergiyi almaya sabahın köründe giderdim. o bakkala girdiğimde burnuma çarpan gazete kağıdı kokusunu ve yaşadığım heyecanı unutamam.
dergi takıntım sadece çocukluk dönemimle sınırlı değildir ayrıca, ergen zamanlarımda da kral müzik dergisinin müdavimiydim. onu da okulun yakınındaki kırtasiyeden alırdım, sanırım her pazartesi çıkardı. ha bir de trendy vardı ama onu ara sıra alırdım.
şimdi elimizin altında son model bilgisayarlar, sistemler... istediğimiz ne ise anında ulaşabiliyoruz ama o zamanların keyfi yok. ne günlerdi...
Bakkala gidip ilk once oyuncaklarina baktigimiz , kapaginda genellikle mico amcamizin tatli biyikli bir karikaturu olurdu. Aldigimizda ise ilk acilan yer espri sayfasiydi. Benim oyleydi en azindan.
Ne güzel dergiydi o... mektup arkadaşı kısmında benim de ilanım çıkmıştı ve onlarca mektup almıştım. mektuplaştığım arkadaşlarımdan biriyle hala çok yakınız, sağolsun miçocuk.
yalvaç ural bilmeceleriyle okulda popi olmaya kasan nesildir. bir süre öncesine kadar elimde 50-60 kadar sayısı mevcuttu. ama taşınırken annemin bunları gereksiz diye atmasını beklemiyordum. olsa gene okurdum galiba.