istanbul'da yaşayanlar için geçerli olamaz.
istanbul anadolu yakasında oturup, vapurla avrupa yakasında okula ya da işe giden pek çok birey yarım saatlik yolculuğunu mizah dergileriyle şenlendirir.
gırgır, fırt, çarşaf dergilerini hiç okumamış insan söylemidir. muhtemelen 20'li yaşlardadır, o sebeple gırgır dergisinin 70'ler ve 80'lerde ne menem bir dergi olduğundan bihaberdir.
şöyle bir düzeltme yapayım: gün itibariyle olabilir, çünkü her biri bir siyasi kanada takılmış olabilirler. ve hatta laylaylom modundadırlar bile. ki bu leman dergisinin dağılmasından sonra çok daha fazla ortaya çıkmıştır. ama yine de en azından ara ara düzgün mesajlar verdiklerine eminim, önemli olan onları almaktır.
türkiye de şuan da mizah dergisi dediğin ; lider olan siyasi kesimin korktuğu hatta korkusundan dergileri kapattırıp , yaş sınırlaması getirdiği , eleştiriye tahammülleri olmadığından sadece kendileri gibi düşünenlerin yazıp çizmesi gerektiğini savunan ve bunun için ellerinden gelen herşeyi yapan tek tip insanların hedefi haline gelmiş bir yazılı basın organıdır .
ancak tabiki işler her zaman böyle olmamıştır . mizah dergilerinin geçmişi 1870 lerde çıkan (bkz: diyojen)dergisi ile başlar . zamanın ünlü dergileri penguen , leman , lemanyak gibi dergilerin ustaları ise çarşaf, fırt, gır gırdır.
mizahçıların yaptıkları iş gülünüp geçilecek değil , son derece de ciddiye alınacak bir iştir.
hayatın da hiç oğuz aral okumamış , altan erbulak'ın çizer olduğundan bi haber olan insanların dergi kapatması ve onlara birilerinin şakşakçılık etmesi hiç beklenmedik bir davranış değildir. zira mizahı doğru anlamak ince bir zeka ister .