günümüz sözde adı ile mizah dergilerinin siyasete fazlasıyla bulaşmasından, haksızı sadece belirli bir kutup olarak görmesinden ve açıkca komünizm' e hizmet etmesinden dolayı bu dergilere verilen paranın komünizm' e gitmesi ve bu ideolojiyi savunanların cebine inmesi durumudur.daha sonrası silahlı mücadeleye destek vs vs vs.
Histerik bir düşünce tarzıdır.
Muhalefet yapan herkes kominist, ulusalcı, darbeci, ergenekoncu olabilir. Eğer bunların hiçbirine sokulamıyorsa kesin edepsizdir...
Bu ülkeye her türlü özgürlük getirilmiştir bu iktidarla.
istediğinizi düşünebilirsiniz mesela...
Ha sonra kominist, dinsiz, ergenekoncu, alevi, darbeci, kemalist yaftalarından biriyle hayatınız kaydırılabilir ama konuı bu değil, düşünebiliyor musunuz? evet...
Gerçi eskiden de böyleydi... Bizim Düşünceye özgürlük diye haykırdığımız yıllarda da istediğinizi düşünebiliyordunuz...
Bu günden tek farkı, bu düşüncenizin işine gelmediği kişiler idi...
eskiden faşist cuntalar insanları cezaevlerinde çürütür, işkencede öldürürdü, şimdi AKP adaleti işine gelmeyeni silivri esir kampına tıkıyor..
Ha özgürlük mü?
O söylem canıım, özgürlük sadece kendilerine...
yeryüzüne inmemiş uzaydan panaromik bir bakış atan insan söylemidir. eğer böyle olsaydı gırgır dergisinin tavan yaptığı dönemlerde hiç olmadığı kadar komünist yetişir ve memlekete hakim olurdu. ben klasörlerce gırgır dergisi (1970'ler ve 80'ler bile var) biriktirmiş biri olarak çocukluğunu 70'lerle 80'ler arasında geçirmiş insanların bu memlekete kesinlikle daha faideli olabileceğini rahatlıkla söyleyebilirim. en azından düşünsel anlamda yeni nesilden çok çok daha öndedirler.
(bkz: mizah dergileri candır okutun okutturun)
yanlış tespittir.
fırat zaten sürekli eylemlerde.
otisabi ise barlardan kadınları gizli örgüt için veya komünizmi getirmek için örgütlüyor.
faik'e hiç girmiyorum. o gizli siyah çantasında (çöp torbası) ne belgeler taşıyor kim bilir.
aşık memo... geçelim. komünizmi yaymak için diyar diyar dolaşır.
o sanatçılar bu dergilerden çıkarıyorlar hayatlarını.
ki biz de burada türkiye'de olan olaylarla alakalı tüm düşüncelerimizi yazabiliyoruz.
dergilerde ise ilk iki sayfa inceden geçirip sonra herkes sayfasına geçiyor.
ama onların sessiz kalmasını beklemek (yafta geliyor) gericiliktir. örümcek kafalılıktır.
bunu diyen; üniversitelerden siyaseti çıkardık artık daha özgürler diyene de tapıyor maalesef.
mizahçı siyaset yapmasın, okulda siyaset yok, sokakta yasak, kahvede yasak.
peki özgürlük arzusu ne amına koyayım? okulda kahvede toplanıp bütün gün yağmur hakkında konuşmanın nesi zor zaten? yani buna zaten karışacak olan yok ki. siyaseti yasakla sonra herkes siyaset hariç her istediğini konşuyor ne güzel özgürüz de.
aptal mısınız? adam rahatça başıan birşey gelmeden siyaset konuşuyor mu? hah o zaman özgür işte.
adamı hiç konuşturma onsan sonra o dergiyi kıvırıp senin götüne sokunca vahşet de.
şu anda tüm dünyada 2 cephe vardır :
1. otoriter devletçiler
2. özgürlükçü liberaller
türkiyede islam düşmanları şu anda bu 2 telden de çalmaktadır.
1. karşı görüşe karşı sert devlet otoritesi
2. kendilerine özgürlük
istemektedirler , buna mizah dergileri de dahildir. başörtülü kızların kazandıkları okullara "siyasi simge taşıyorlar" diye alınmamalarını isteyenler saçlarından tırnak uçlarına kadar siyasi simge olan sol eylemcilere "çocuklar" demektedir.
sağcı milletçi subaylar darbe yaparsa özgürlük türküleri söyler , solcu subaylar darbe yaparsa da buna devrim derler.
27 mayıs devrimi vs. 12 mart cuntası...
bu tablo aynen karşı mahallede de vardır.
dolayısıyla da tvlere çıkıp öten sözde aydınların suratına bakınca vicdan sahiplerinin miğdesi bulanmaktadır.
amacına hiç bir zaman ulaşamayacak hizmettir. zira mizah dergileri bu ülkede çok ucuza satılırlar, komünizme hizmet edeceklerse o parayla mümkün değil, böyle bir niyetleri olursa bilelim, bu ülkeye komünizm gelecekse ben penguen'i 5 liradan okumaya razıyım. yeter ki akbabaların ve sırtlanların iktidarı bir son bulsun.