yanınızda bi arkadaş yoksa eğer, varılacak yere en az bir saat rötarlı varma sebebidir. aradığın yazıya benzer başka bir yazı çıkıpta otobüsü durdurup, sonra aa pardon abi demekde ayrı bi züldür. mesela benim arkadaş var, üzerinize afiyet 2,75 miyop, bildiğin metin şentürkten farkı yok, esenyurt yazan otobüse binecekken esentepe ye binmeye kalkmış, yazık, sonra şoförden fırça falan yemiş, üzüldüm lan.
genelde seçemezsiniz. otobüsü kaçırma ihtimaliniz yüksektir. yanınızda biri varsa şanslısınız demektir " ya şu gelen 11 c mi? " diye sorup gidebilirsiniz evinize.
tam bir işkencedir. hele ki kalabalıksa beklediğin durak ve yorgunsan ve geceyse hepsinden önemlisi, o ışıklandırılan otobüs numarası titreşir gibi olur 3 olur sana 8, 2 basamaklı sayılar tek basamağa iner. bi de bunun kardeşi derste tahtaya yazanı seçmeye çalışmak vardır. kısaca küçükken dinleyeydik anne baba sözü de o kadar yakından bakmayaydık televizyona iyiydi dedirtir.
otobüs değil de minibüs fena oluyo cidden. minibüs 50 metre kala selektör yapıyo. ulan zaten körüm anasını satıyım birde aptal herif gözüme gözüme selektör yapınca hiç göremiyorum. 10 metre kala az buçık seçmeye başlayınca ha evet evet bu demeye kalmadan hoop minibüs gittiii. neyse kırmızı başlıklı olanlar buymuş demek. en azından renk körü değilim diye avunup dur artık.
Gözleri japon taklidi yapar gibi iki yana çekip hafif kısıp bakılarak aşılabilen problem. Tabii gözlerin önceden sulanmış olması lazım hafiften. Esneme yöntemini deneyebilirsiniz. Hiç yani.
otobüsü durdurduktan sonra binmemek, tam giderken o olduğunu fark etmek ve arkasından koşmak gibi normal insan davranışları olmayan ilginç hal ve haraketler sergiletebilir.
ha bi de her seferinde bol miktarda küfür yersiniz.