Homeros'un ilyada ve odysseia destanları , hesiodos'un şiirleriyle birlikte bir tür avrupa mitolojisini beslemiştir. buna karşılık , oyun yazarları aiskhylos, euripides ve sophokles ile komedya yazarı aristophanes sırf ''tanrıların oyuncağı'' olmakla yetinmeyen karakterler çizmeye başladı. heredotos, thukydides ve ksenophon gibi tarihçilerin gözünde ise dünyevi olaylar üzerindeki ilehi denetime inanç zaten bir ölçüde gücünü yitirmişti. tarihsel olayları ve koşulları daha iyi anlamaya çalışan bu tarihçiler, araştırmaları için yolculuklara çıktılar.
iyon doğa filozofları thales ve 2 öğrencisi anaksimandros, anaksimenes kendileriyle birlikte ardılları mitoloji esaslı dünya görüşüne karşıt bilimsel açıklamalar önerdiler. hayatın ve diğer doğa olaylarının temelinde yatan unsurları ve düzenleyici ilkeleri bulmaya çalıştılar. işte zihinsel anlamda tarihin en büyük devrimlerinden biri böylelikle başlamış oluyordu.