Fransızcada çok namlulu silah anlamındadır. Fransızların yaptığı çok namlulu bilye atan makineli toplara verilen bir isimdir. Fransızlar, özellikle bu silah ile dikkat çektikleri için bu isim başka ülkelerde de kullanılmıştır. Fransızların çok namlulu silahının farkı, silahın arkasında döndürülen bir kol ile ateşin kontrol altında olmasıydı. Günümüzde modern Fransızcada tam otomatik makineli tüfek anlamında kullanılır. Buna benzer silahlar Osmanlı imparatorluğu tarafından en az 200 sene önce kullanılmaktaydı. Fakat onların kurma kolu yoktu.
Bir dönem Türkiye yazarlar birliği başkanlığı da yapmış olan Muhafazakar yazar Ahmed Günbay ın sovyet Rusya'sında geçen romanında (ismini unuttum) bolca kullandığı artık bayma noktasına getiren şey. Sürekli aynı kelimeyle betimlenmez ki ya ona mitralyöz buna mitralyöz en sonunda bırakmak geliyor içinden. Kitap güzel ve sovyet Rusya'sına dair mantıklı hoş bilgiler de veriyor ama edebi yönü oyle bir yazarlar birliği başkanına yakışacak derecede değildi.
Bilindiği gibi Osmanlı'nın katıldığı son 3 büyük savaşta(Balkan, Trablusgarp, Seferberlik) asker kaçaklarımız çok artmıştır. Bu sayı o kadar atmış ki; komutanlar cepheden asker kaçmasın diye siper önüne konuşlanması gereken bu mitralyözleri siper gerisinde konuşlandırmıştır.
hala kullanılan, kırsan kesimlerde ve sadece doğuda köklü ailelerde ve direnişçilerde bulunan tam etkili bir silah. çeçen direnişçilerin hala elinde olan sadece manevi olarak saklanan silah.
çeçen mücahidlerin efsanevi silahı. son model tüfekler mitralyözü hızla etkisiz hale getirmiş olsa da gerilla mücadelesinde hala kullanılan bir silahtır.
zaman zaman kadınların çenesinin kazandığı süpersonik güç. az mana yer. aura özelliğine sahiptir. kişiye özel çalışmaz. alandak herkese zarar verebilir. artı armor kalkan işlemez bu güce. bitmesini beklemeden ve daha fazla maruz kalmadan bölgeden uzaklaşmak en mantıklısıdır.
yedi bela hüsnü filminde şevket altuğ'un kahvehanede yolunu bulmak için saf mahalle insanına kemal sunal'ın büyük bir kabadayı olduğunu ve bulundukları durumdan onları sadece hüsnünün kurtarabileceğini söylerken kullandığı sıfattır.
--spoiler--
Yavaş yavaş araladı göz kapaklarını...
Perdeleri açılıyordu tiyatronun...
Sahnedeydi artık idil can...
Heyecandan titreyip kasıldı...
Ağır ağır kapandı perde...
Gülümsüyordu dünyaya...
Kadınlar ki; bin yıldır cephe ardında...
Kadınlar ki; şimdi düşmüş, dövüşüyorlar cephede...
Ayşe Gülen, Nil, Sibel, Adalet...
Toplanmışlardı başına...
Terini Sabo siliyordu...
içi bir cehennemdi söndüremiyordu.
Mitralyöz, mitralyöz`...;
Kim?; dedi Sabo.
Benim!; dedi mitralyöz...
--spoiler--