genelde filmlerde görülen, 10 adet namlusu bulunan, ucu devamlı döner şekilde hareket eden, bu hareketle hem namlu sayısını kullanarak daha seri ateş edebilen hem de namlu ucunun soğumasını sağlayarak atışın isabetli olmasını sağlayan etkili makinalı tufek.
ilk makineli tüfeklerdendir efendim. sıklıkla filmlerde gördüğümüz bu aşırı alengirli ve bir okadar hayvani alet aslında günümüz makineli tüfeklerinin ilkel halidir:
tek namluya hızlı bir şekilde sürülen merminin fırlatılış anında aşırı ısınmaya sebep olması ve kitlenmelere mahal vermesi mitralyöz teknolojisinin gelişmesine ön ayak oldu; mitralyöz de dönen uçlardan o an yukarıda olan mermiyi fırlatıyor ve yerini bir diğerine devrediyor, sıra tekrar kendisine gelene kadar da soğuma fırsatı bulyordu. bu o günün teknolojisiyle yeterli çözümdü. elbette ki ilk mitralyözlerde çember şeklinde üstünde 6-8 delik bulunan namlu öyle kolay dönmüyordu, kullanan kişi bir yandan kolu döndürürerek namluları hareket ettiriyor, diğer yandan tetiğe basıyordu. daha sonra bu namluyu otomatiğe bağladılar da mitralyöz sahipleri rahat etti.
günümüzde m4 serisinde, hatta m16 serisinde bulunan silahlar mitralyözlere göre dağa az şenlikli olsalarda daha kullanımı kolay, hafif, sessiz ve opsiyoneldir.
çeçen mücahidlerin efsanevi silahı. son model tüfekler mitralyözü hızla etkisiz hale getirmiş olsa da gerilla mücadelesinde hala kullanılan bir silahtır.
yedi bela hüsnü filminde şevket altuğ'un kahvehanede yolunu bulmak için saf mahalle insanına kemal sunal'ın büyük bir kabadayı olduğunu ve bulundukları durumdan onları sadece hüsnünün kurtarabileceğini söylerken kullandığı sıfattır.