adeta bilimsel ve nesnel bir gerçek gibi okutulan tarih ve mitoloji kitaplarında ki bilgilerin aslında olmaması,sözgelimi sokrat diye birinin yunus diye birinin hiç olmadığı sadece uydurulduğu ihtimalidir.Uydurulma ihtimali mantıksız gelebilir ama ihtimal her zaman dikkate alınması gereken bir şeydir.
-Hayat bir akıştan ibarettir oğlum takma kafanı?
-Ulan tamam bunu felsefe kitabına koyalım adı da yunanca bir isim olsun bu aralar moda.
kültür veya din dayatmasının bilimselleşmesinin dayatma ile sınırlı kalabilmesi potansiyelidir. destanlaştırılması ise tamamen yalan olmasa bile ne denli abartılmış olduğu noktasında bize az da olsa bir fikir vermektedir.
mitoloji kelimesi 'mit' kökünden türemiştir. 'mit' kelimesi ise geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi demektir. tabiki mitolojik bir hikayenin yüzde 100 doğru olması beklenemez. mitolojinin yaşanan olayların toplumun hayal gücüyle büyümesi olarak algılanabilir. aynı zamanda mitoloji genel olarak yazılı kaynaklara dayanmaz, sözlü bir gelenektir. sözlü bir edebiyat geleneği de tabiki farklı dillerde yeni eklemeler ve çıkarmalarla karşılaşacak ve kollektif hafıza hemen hepsini saklayacaktır.
sadece, toplumun aslında hangi üretim araçlarını kullandığı bunun sonucunda neyi kutsadığını öğrenebilrsiniz.
''demir dağı eriten türkler'' -demircilik gibi...
Mitoloji zaten bir yalan. Hem de muazzam derecede guzel bir yalan. Bana insanoglunun ne kadar yetenekli ve hayal gücünün yüksek olduğunu gösteriyor. Kutsal kitaplar kadar harika bir hikâye kitabı olamaz.