siyasilerin o kalabalıkları elde etmek için rüşvet verdiği düşünüldüğünde partinin geleceği hakkında kesin bilgiler vermeyen vasıfsız kalabalıktır. işi gücü olmayan, tek derdi ekmek parası olan halk yalanlarla dolu vaatleri dinler ve geneli değil özeli düşünür. ben aileme ekmek götürebilecek miyim, karnım tok sırtım pek olacak mı? diye düşünür ve ona göre hareket eder.
'ateşten ve yiyecekten yoksun bir insan için özgürlük, hiç de acelesi olmayan bir lükstür' cümlesi bu insanların haklı felsefesidir.
oylarını bir makarnaya, kömüre veya 600 tl'ye satan hainler olarak anılmayı hak etmeyen kalabalıklardır aynı zamanda. asıl hainlik bu insanların yaşamlarını devam ettirebilmek için bu şekilde davranmak zorunda oluşları değil, onları bu hale düşürenlerin içinde bulundukları durumdur.