çıkış tarihi 25 aralık 2015 olarak açıklanmış film. başrolde tabi yine koca kafalı tom cruise var. 4. filmde, adam resmen gökdelende yürüdü. bu sefer suda yürümesini bekliyoruz. bakalım daha ne kadar abartacaklar ve bokunu çıkaracaklar.
ingilizlerin bir sözü vardır: Don't fix it if it ain't broken diye. Yani kırılmamışsa oynama gibi bir şey. Anlaşılan bu devam filmleri türlü saçmalıklarına rağmen iyi kötü para getirmeye devam ediyorlar, son damlasına kadar emmek sömürmek lazım izleyiciyi. Sinema izleyicisi de git gide bilinçsizleşiyor zaten, vur enselerine saçmasapan filmi al ceplerinden parayı.
Cılkı çıkmış serinin son filmi. Son Durak serisi saçmalamakta üstüne olmayan bir başka seriydi ayrıca.
abartılarla devam eden mission impossible serisinin beşinci filminin adı. 31 temmuz'da vizyona girecekmiş. en son gökdelende yürümüştü, bu sefer havada filan durması lazım ethan'ın.
tom cruise'un yine dunyayi kurtaricagi serinin 5. filmi. abarti falan olmasi onemli degil. kendini izlettirmesi onemli. bir filmi severek izliyorsam benim icin fark etmez. bekliyoruz.
Gecenin bir yarısı gidip izlediğim film. Ya valla abartı mabartı film izlettiriyor mu? izlettiriyor. Adamlar yakışıklı mı? Yakışıklı. Dağılalım. Ha bide bunlar ne zaman yaşlanıcak be zaman.
(bkz: Tom Cruise)
(bkz: Jeremy Renner)
bu sıcaklara, gergin ülke gündemine rağmen bugün sinema salonunu doldurmuş ve izleyenlerin beğenisini kazanmış film, serinin beşincisi.
normalde serilerde bir yerden sonra devam filmleri zorlama, özensiz, aceleye gelmiş oluyor. buna istisna oluşturan bir seri MI. özellikle ghost protocol ve rogue nation çok başarılı olmuş.
tabi tom cruise dışında simon pegg ve jeremy renner, son iki filme çok şey katmışlar.
tavsiye ederim, ayrıca ankara veya istanbul'da yaşayanlara imax'te izlemelerini tavsiye ediyorum
dün gittiğim ve beklentilerimi karşılamamış filmdir. çok ciddi bir meseleyi anlatacaklar sandım ama adamlar ingiltere başbakanının odasında taşak geçer gibi film yapmışlar.
ya arkadaş sizin hiç mi film anlayışınız kalmadı. tom cruise un dublörsüz film yaptı diye gittiğimiz ama taşak muhabbeti izlediğimizdir. yok valla film kalmadı piyasada.
edit: filmde beğendiğim tek şey uçak sahnesi ve Rebecca Ferguson dur. Rebecca Ferguson kim amk diyenler lütfen...
aslında bu film için yorum yapmak içimden gelmiyor. zira çok boş bir film.
filmi; nerede o eski "mission impossible"'lar şeklinde özetleyebilirim. eski filmlerde sürekli bir teknolojik yenilik görürdük. hatta inanılmaz gibi duran teknolojiler hayatımıza girmiş bulunuyor. bu filme baktığımızda çok eskiden kullandıkları teknolojileri halen seyirciye satmaya çalışıyorlar. son derece tembel bir içerik olmuş. uçak sahnesinden bahsedenler olmuş, bu sahneler günümüz teknolojisinde resmen çocuk işi. arka tarafa yeşil perde koy ve oraya her şeyi yükle. filmin hiç bir yerinde şaşırtan sahne yok. belli ki hiç çalışılmadan film yapmışlar. böyle filmleri izlerken gördüğüm teknolojileri akla yatkın, "acaba olur mu?" şeklinde izlerdim. şimdi gördüklerim resmen çöp.
senaryo; o kadar anlaşılmaz, sallama bir konusu var ki, seyirciyi kesinlikle içine çekemiyor. izlerken insanın aklı eski başarılı filmlere gidiyor.
oyunculuk; tom'un böyle filmler için artık yaşlandığını görüyoruz. ayrıca film'e hiç kendini vermemiş. istekli, heyecanlı bir oyunculuk yok. bitse de gitsek modunda. bu filmlerin hepsinde görmeye o kadar alıştığımız kız karakterini burada da görüyoruz. izlerken "acaba sexi bir kız nereden çıkacak?" diye bekliyoruz. daha önce hiç görmediğim isveçli bir oyuncu. bir dizi de oynuyormuş şuan. oraya bir kız lazımmış koymuşlar gibi olmuş. kız da da bir oyunculuk yok. filmde hiç bir karakter de oyunculuk yok aslında. yada hiç birinin oyunculuğuna izin verilmemiş. iş her zaman yönetmende bitiyor. yönetmen çok kötü. iyi bir taş ustası olur, ona kötü malzemede versen onu çok iyi yapar. kötü taş ustası iyi malzemeyi de batırır.
