kelimelerin kapısında yatığı, içeri alınmasalar dahi beklemekten vazgeçmediği insandır. onlar ayrılmazlar, başkasına gitmezler, ait olmazlar...
ve kelimeler onun adresini bilirler, kapısının, zilinin yerini bilirler...
daha yüzünü bile görmeden kelimelerle anlatamayacağım kadar kendime yakın hissettiğim yazardir. yıllar önce kaybolan ablam olduğunda ısrar ediyorum. bi hafızanı zorla hani pikniğe gitmiştik kaybolmuştun sen... *
vincent ewing takma adıyla genç kızlar isimli romanı yazan nihal yeğinobalı'nın hikayesindeki başrollerden birisi olan beatrice'e arkadaşları tarafından takılan lakap.
"entry yazasım geldi." yazarıdır. yazmak için geç olmuş olabilir ama, geç olsun güç olmasın, diğ mi...* bi tanedir, pırlanta gibi kalbi vardır, melektir, her şeyin en iyisine layık olandır. öyle işte.
gecenin bir yarısı beni dinleyen, her zaman yanımda olan, aklıyla - mantığıyla - o güzel yüreğiyle desteğini esirgemeyen, çok sevdiğim yazar. tanıdığım için şanslı olduğum, üzülmesine dayanamadığım can parçası. mutluluğu en çok hakedenlerden.
simdi ben öksüz bir kitabeyim bir mezarin basinda
bana çarpip geçiyor günün kambur kuslari
ugulduyor kalbim, nasil da ugulduyor sanki bir ari kovani
ve dilsiz bir alfabe yürüyor dudaklarima
dilsiz bir alfabe, ilk harfi biçak olan
bir deniz düsün yükseliyor durmadan.
simdi ben öksüz bir hitabeyim bir mezarin basinda
beni hatirla kalbim o günlerin hatrina
hatirla ki o mavi yatagin bos kalmasin
çünkü tirpanla everirler bir basagin boynunu
utanilacak bir seydir dört ablayla büyümek
iyi bilir çocuklar bu tufanin sonunu
hatirla ki o baykus ardindan aglamasin
simdi ben öksüz bir kitabeyim bir mezarin basinda
bana yalan söylendi vahsi atlar yok burda
ve gelisi güzeldi nesenin gidisini hiç görmedim
kasvet mi orasi benim bahçem o çitleri ben çektim
çünkü yagmur korkutur bir dagi ancak
yasamak mi yazik ki ben beceremedim.
tanım: şimdi ben bu şiiri buraya niye yazdım diye serzensem, yazdım işte bana mı soracaktım bi de tarzında bir cevap vermesi muhtemel beceriksiz.
yaklaşık 4 yıl önce, yine bir sözlük aracılığı ile tanıştığım yazar. yaklaşık 2 sene görüşmeme rağmen, daha dünmüş gibi muhabete devam ettiğim kişi. anlatım tarzını kıskandığım 3-5 yazardan biri. yağ çekmek gibi bir tanımlamayı kendime layık bulduğum yegane kişi. polemik yaratmadan, konular hakkında kendi yorumunu yazıp, saygı kelimesinin manasını bilerek entry girmeye devam eden yüce şahsiyet. girmek istemediği konularda cevap bile vermez. kötü yanı yok mudur? elbet vardır. örneğin birçok konuda dile getirmesi gereken düşüncelerini içine atıp saklar. daha çok entry, daha çok yorum ile sözlüğe olan katkısını arttırması gerekmektedir. elbette ki demek istediğimiz, hiçbir entryi okumadan sadece yorum yapanlardan olsun, demek değildir. ne demek istediğimi kendisi de çok iyi bilmektedir. severek okumaya devam ettiklerimizden.
kendisini bugün farkettiğim yazar. ataturk u mu kurtarirsin hz muhammed i mi başlığında görebildiğim en akıllı başlı entrynin de sahibi hemşeri yazar imiş. ne diyelim, gelsin bakalım devamı.
pek şeker bi yazar tarafından kafada bir abla tipine oturtulup *, daha sonra da kendisine iç dökülmek suretiyle bu abla tipine zorla uymak zorunda bırakılmıştır. olay bir komplodan ibarettir. yoksa öyle herkesi dinlemez teselli de etmez.
tanım: çok meşgul bir yazar. ***
bir yıldız kayınca dilek tutulur ya, hah işte tüm o yıldızların yerlerine itinayla yenilerini yerleştiren parıltı perisidir...kısacası tüm yeni dileklerin yol açıcısıdır.