ilk önce 2004 veya 2005 yılında turkrock'da daha sonradan da 2008 yılında yuxexes dergisindeki köşemde yayımladığım kritiği aşağıdaki gibi olan albümdür.
bir "şaheser" nasıl anlatılır? insanın bir şeyi ifade etmesi söz konusu olduğunda en zorlandığı şeyler, sıklıkla şaheser olarak ifade edilebilecek olanlardır. ingiliz "marillion"'un da 3. albümleri "misplaced childhood" tam böyle bir albüm.
ticari başarı babında en yüksek noktaya geldikleri bu albümde de, daha önceki albümlerindeki tema hem şarkı sözleri konsepti olarak, hem de kapak tasarımı açısından sürdürmektedir. ancak bir farkla; artık daha önceki kapaklarda da görülebilen, süregelmiş iç huzursuzluk, sıkıntılar bu albümle son bulmuştur. daha önceki kapaklarda, tıpkı pek çok progresif grubun kapaklarında da fark edilebileceği gibi, yoğun bir sembolik anlatım, ana temayı destekleyecek şekilde yer alıyordu. ancak bu kapakta sorunları sembolize eden bukalemunun artık hapsedildiğini, kafesin anahtarının da saksağan (magpie) tarafından taşındığını ve de bir çocuğu görebilmek mümkün ki bu çocuk da kahramanın (fish'in belkide/alegori hesabı?) çocukluğunu sembolize etmektedir.
ilk şarkı pseudo silk kimono klasik neo-preogresif bir klavye girişi ile tatlı tatlı nağmeler yayar, ayrıca daha önceki albümlerden daha dengeli ve daha kaliteli bir sound söz konusudur bu albümde. bu nedenden dolayı "script for a jester's tear" albümünün girişindeki "sesi aç, hop birden fazla yükseldi, kıs" durumu yoktur (ki bunu yaşarım). "huddled in the safety of a pseudo silk kimono wearing bracelets of smoke, naked of understanding.." sözleri dudaklardan çıkması, bizi sonraki şarkı olan ve tam bir marillion klasiği olan "kayleigh"'e bağlar.
"kayleigh" değil prog rock, müzik tarihinin en güzel bestelerinden/sözlerinden birisine sahiptir. fish şarkının adının çıkışı ile ilgili olarak, bu adın "kay" ismindeki bir kız arkadaşı etrafında döndüğünü ancak bu fikri gruba sunduğunda beğendiklerini ancak fazla kişisel/özel bulduklarını söyler. o da kızın 2. adı "lee"'i, kızın babasının telaffuz ettiği haliyle "leigh" olarak ekler ve şarkı adında "kay lee" => "kayleigh" dönüşümü yaşanır. "do you remember.." diye devam eden sözleri, kişisel olarak dinlediklerim arasında hala en anlamlılarındandır. bu şarkının sonundaki piyano melodileri ile "lavender"'a giriş yapılır. bu şarkıyı tek bir kelime ile özetlemem gerekirse; "tatlı" derim. melodisi, yapısı, sözleri ile bu sözcüğü hak ediyor.
4.şarkı olarak görünen eser "bitter suite"dır ve " brief encounter", "lost weekend","blue angel","misplaced rendezvous","windswept thumb" olmak üzere 5 bölümden oluşur. bu beş bölümün de geçişleri, melodi ve duygu yoğunlukları cidden muhteşemdir. vokal duygusu olarak fish'in "misplaced rendezvous"da yaptığı şeye bir emsal zor bulunabilir. sakın dinlemeden ölmeyin;) özellikle the parallel of you... you daki vurguya dikkat!
bu şarkı da diğer bir çoğunda olduğu gibi, bir bütün oluştururcasına diğerine bağlıdır ve "heart of lothian" a yol vermiş olur ki bu şarkı da "wide boy", "curtain call" adlı 2 bölümden oluşur. şarkının 2.bölümü "curtain call" un son mısrasında "and the man in the mirror has sad eyes" sözleri duyulur ve albümün ilk yarısı biter.
aslında "wide boy"'u beste açısından biraz konsept dışı bulurdum eskiden. artık onun zaten konsepte uyması için o şekilde bestelendiğine inanıyorum çünkü grubun anlatmak istediklerini tam da olması gerektiği gibi dinleyiciye ulaştırıyor.
2.yarıdaki ilk şarkımız "waterhole (expresso bongo)", öncekilerden daha farklı yapısı ile daha ilk saniyelerden kendisini belli ediyor. ayrıca sözlerdeki temalarda da değişim görülmektedir. "lords of the backstage" temayı bir önceki şarkıdakinden alır ve bir sonraki aşamaya taşır. zaman içindeki yapılmış yüzleşmeler sonucunda ortaya çıkmış ve eski sevgiliye söylenen/eski sevgili için düşünülen şeyleri barındırır. bu şarkıdan "blind curve"'ün ilk bölümü "vocal under a bloodlight"'e olan geçiş ise hayatımda dinlediğim en harika/en doğal/en etkileyici iki geçişten birisidir (diğeri dream theater/ "dance of eternity"den "one last time"'a geçiş). atmosfer ani olarak çok duygusallaşır. rothery gitarda devleşir bence tam bu geçiş noktasında. sözler ise çok ama çok etkileyicidir. artık o kişi ile (eski veya güncel sevgiliniz, eşiniz vs.) birlikte olamayacağınız gerçeği ile yüzleşmenin sözleridir;
last night you said i was cold, untouchable
a lonely piece of action from another town
i just want to be free, i'm happy to be lonely
can't you stay away?
just leave me alone with my thoughts
just a runaway, just a runaway
i'm saving myself
"passing strangers","mylo" hikayeyi devam ettirir ve albümün tepe noktalarından biri olan "perimeter walk" başlar. girişi, melodi işlenişi ve atmosferi oldukça karanlıktır. tam bir iç hesaplaşma müziği olduğu da söylenebilir. çocukluğuna ulaşmanın çabasını barındırır ve "threshold " adlı bölümde de artık çocukluğuna kavuşur kahramanınız. ayrıca bu bölüm etkileyici savaş karşıtı sözleri ihtiva eder ki zaten derek dick gerçek adlı fish hem marillion da, hem de kendi solo albümlerinde savaş karşıtı tutumuna sürekli olarak devam etmiştir.
artık kahramanımız çocukluğuna kavuşmanın sevinci, mutluluğu ve erdemi içindedir. bu hissi ise "childhood's end?" adlı şarkıdan net bir şekilde hissedebilmek mümkündür. şarkıyı tek kelime ile tasvir edecek olursam, seçeceğim kelime "neşeli" olacaktır, yada "canlı". hüzün de barındırır bu duygular ama nihayetinde artık hayatı normale dönmüştür kahramanımız. neşeli bir hüzün olarak da tarif edilebilir belki. tüm acıların,sıkıntıların ardından ulaşılan mutluluk halinin ferahlığı sarmalar insanın çevresini. özellikle klavyeler harika bir atmosfer yaratır burada.
"do you realise that you give it on back to her?
but that would only be retraced in all the problems that you ever knew
so untrue
for she's got to carry on with her life
and you've got to carry on with yours"
"white feather" ile de dünyaya tekrar döner kahramanımız ve
"i will wear your white feather
i will carry your white flag
i will swear i have no nation
but i'm proud to own my heart
i will wear your white feather
i will carry your white flag
i will swear i have no nation
but i'm proud to own my heart
my heart, this is my heart"
nidaları ve barış mesajları ile bitirirler albümü.
80lerin hem bana, hem de bu müzikte gerçekten "uzman" olarak kabul gören "otoritelere" göre en iyi progresif rock albümü olan "misplaced childhood"'u, eğer prog.müzik seviyorsanız dinlememek/yoksa edinmemek için tek özrünüz sağır olmanız olmalı:)
marillion misplaced childhood 1985 kadrosu
vokaller: fish (derek dick)
gitarlar: steve rothery
bas gitar: pete trewavas
davullar: ian mosley
tuşlu çalgılar ve piyano: mark kelly
1979 yılında kurulan ingiliz progressive rock grubu marillion'un 1985 yılında yayınlanan 3.stüdyo albümüdür. müzik tarihinin the wall (pink floyd), operation: mindcrime (queensryche), selling england by the pound (genesis) ve metropolis pt. 2: scenes from a memory (dream theater) ile beraber en iyi konsept albümlerinden biridir.
ilk iki albümdeki konsept aynı şekilde bu albümde de devam etmektedir. albümün kapak illüstrasyonu incelendiğinde ana karakterin bunalımlarını simgeleyen jester'ın pencereden kaçtığı görülür. hayattan kopukluğu simgeleyen bukalemun ise bir kafese kapatılmış, kafesin anahtarını da umudu simgeleyen beyaz bir saksağan almış ağzında tutmaktadır. ana karakterin sevgilisi kayleigh'e ulaşmasını simgeleyen alyans ise yerde, kapaktaki çocukluk haline dönmüş ana karakterin ayaklarının yanında durmaktadır.
kayleigh albümün bağımsız olarak dinlenebilecek tek parçasıdır. aynı zamanda dünyanın en güzel melodi ve bestelerinden birine sahiptir. daha ilk dinleyişte parçanın etkisine kapılmamak imkansızdır.
bitter suite kendi içinde 5 bölümden oluşur. brief encounter, lost weekend, blue angel, misplaced rendezvous, windswept thumb. her bir parça birbirine mükemmel bağlanmış ve inanılmaz melodik dokularla örülmüştür. vokaller eşine az rastlanır derecede eşsizdir.
şarkı listesi ve süreler aşağıdaki gibidir;
1.0. pseudo silk kimono 2:14
2.0. kayleigh 4:03
3.0. lavender 2:25
4.0. bitter suite: brief encounter / lost weekend / blue angel / misplaced rendezvous / windswept thumb 7:56
5.0. heart of lothian: wide boy / curtain call 4:02
6.0. waterhole (expresso bongo) 2:13
7.0. lords of the backstage 1:52
8.0. blind curve: vocal under a bloodlight / passing strangers / mylo / perimeter walk / threshold 9:29
9.0. childhoods end? 4:33
10.0 white feather 2:25
pseudo silk kimono - kayleigh - lavender üçlüsüyle gelmiş geçmiş en iyi girişlerden birine, hatta belki de en iyisine sahip; marillion'un sanat eserlerinden sadece bir tanesi.