en ufak sesten etkilenerek, öfke, panik, korku, dehşet ve derin endişeye kapılma halidir.
bu hali taşıyan insanlar, yanlarında çiğnenen sakızdan, sinema izlerken yenilen patlamış mısırdan, höpürdetilerek içilen çaydan, yemek yerken ağızdan çıkan şapırtıdan, boğaz temizlemek için çıkarılan seslerden nefret ederler, ifrit olurlar.
misofonik insanlarla arkadaşlık etmek zordur. zira bu insanlar yanlarında çıkarılan bu sesleri bahane ederek cıngar çıkarıp, kavgaya bile girebilirler. dikkatli olunmasında fayda vardır.
en bilinen tanımı, yemek yerken çıkan ağız şaplatma sesinden aşırı derecede rahatsız olan insanlarda görülen hastalıktır. kendimden de bildiğim üzere bu insanlar gerek yemek yerken, gerek öksürürken, gerek boğazı temizlerken çıkan seslerden fazlasıyla huylanırlar. gece aynı odada yattığı insan horluyorsa, veya uyurken genzinden hışırtı sesleri geliyorsa misofonia hastası olan kişi yorganı başına çeker, hala ses gelirse başının yastığın altına sokar, hala hala daha ses geliyorsa sabaha kadar uyuyamaz, sinirinden ağlama noktasına gelir. karşısındaki en sevdiği bir insan olsa dahi ona bu konuda tepki vermekten gocunmaz.
varlığına sevindiğim hastalık.
zira benzer sesler çıkaran insanların yanında gelen mide bulantılarıma atılan pis bakışlara verilecek bir cevabım var artık.
Bir ağız şapırdıtısı sizi çıldırtmaya yetebilir ya da bir arı vızıltısı. Genellikle akşam yemeklerini bu yüzden ailemle yiyemiyorum. Çünkü babamın yemek yerken çıkardığı sesler beni geriyor.
Tek sorunlu benmişim sanıyordum, çok şükür yalnız değilmişim *
Misofonya, insanlarda belli seslere karşı güçlü olumsuz duygular uyandıran bir bozukluk. Bu sakız çiğneme sesi de olabilir, bir tükenmez kalemin üstüne bastığınızda çıkan klik sesi de. Ama genelde misofonyadan dolayı yaşanan rahatsızlıkta çiğneme ve ağız şapırdatma seslerine karşı aşırı duyarlılık yaşanmakta.
Misofonya bozukluğuna sahip bireylerin beyinleri de incelendi ve sorunun sesin yüksekliği değil, biçimi ve tekrarlanma sıklığı olduğu görüldü. Diğer bir deyişle, çiğneme sesi gibi tekrarlanan bazı sesler onları delirtiyor. Tetikleyici sesleri duyduklarında kendilerini bu seslere odaklanmaktan alkoyamıyor ve buna aşırı duygusal tepkiler veriyorlar.
Sakız çiğnenmesinden hoşlanmayan insanların bazıları tüm çiğneme seslerine karşı aşırı duyarlı. Çiğneme esnasında çıkan sesler onlarda öfke ve kaygı yaratıyor. (Popüler Science, Mart 2017)
Bu rahatsızlıktan mustarip çok samimi bir arkadaşım var. Kız, kendi babasıyla yemek yiyemez. Arabasına aldığı bir arkadaşı sakız çiğnediği için onu uyarmak isterken trafik kazası yapmışlığı var. Ona hep "gıcık" derdik. Şimdi biraz olsun bakış açım değişti.
Kişiye göre değişen bazı seslerin kişide aşırı stres, sinir ve kaygı oluşmasına sebep olan psikolojik rahatsızlık. Çıkan ses ne kadar düşük olursa olsun bir kez farkına varmak yeterli olur. Bastırabilmek neredeyse imkansızdır, tek çare bulunulan ortamı terketmek ya da sesin kaynağıyla medeni olmayan şekilde iletişime geçmektir.
Ne zaman rahatsızlığımı dile getirsem "napıyım? Yemek yemeyelim mi? Vs" gibi cevaplarla karşılaşıyorum. Arkadaş elimde olan bir şey mı sanki. O ses beynimi deliyor nasıl anlatayım derdimi size? Çoğu zaman yemekten doymadan elim titreyerek kalkıyorum. Ben çok mu seviyorum sanki yalnız yemek yemeyi. Ses çıkarmayalar nasıl başarıyor bunu onlar da insan. Lütfen arkadaşlar karşınızda bu durumdan muzdarip bir insan varsa anlayış gösterin. Hiç beklemediğiniz anda yumruk yiyebilirsiniz.