aldığı tek kişilik şişme bota bağladığı simite çocuğunu oturtup, kendisi botun içinde denize açılan babadır. 'balık tutmaya gidiyoruz' diye girişilen yolculukta, saatlerce denizin ortasında bekleyen tuhaf ikili, babanın oltaya gerek duymayan zihniyetiyle elinde tuttuğu misinaya balık gelmesiyle bir anlık sevinç yaşar. baba iğneye takılan minnacık balığa bakarken, çok da kendisiyle gurur duymamaktadır ancak çocuklar salaktır ve çocuğun manasız sevinci babaya da geçer. eve dönüldüğünde çocuk çığlık çığlığa 'biz balık tuttuk!' diye aileyi bilgilendirirken, annenin balığı gördüğünde bastığı kahkaha sonrası 'ne cinsi bu' diye yönelttiği soruya yıllar geçse de cevap bulunamaz. balık günlerce buzlukta bekler ve çocuk balığı her gördüğünde aynı sevinci duyar. babanın bir daha balık tutma macerasına kalkıştığı gözlemlenememiştir.