biri disiplinli ve tecrübeli, biri dağınık, genç ve hevesli iki polisin paris' te başlayan cinayet araştırmalarının öyküsü. yine grange' nin en önemli özelliği ortaya çıkıyor, cümleleri sizleri nehirde yaprakmışçasına sürüklüyor.
grange nın en son kitabıdır. Grange'nin uzun zamandır beklenen romanı...
Soluğunuzu kesen tempo, heyecan ve gerilim hiç bitmeyecek!
Onlar Çocuktular...
En mükemmel elmasların saflığındaydılar...
Ne ufak bir lekeleri...Ne de en ufak bir kusurları vardı...
Ve ne de en ufak bir günahları...
Ama onların saflığı kötülüğün saflığıydı...
Paris'te bir Ermeni katedralinde işlenen bir cinayet. Kan yok, cinayet aleti yok, yara bere yok
Biri yaşlı ve huysuz emekli bir polis, diğeri Çocuk Bürosu'nda görevli, ancak açığa alınmış uyuşturucu müptelası genç bir polis. Bu ikisi, gitgide hunharca bir hal alan ve peşpeşe işlenen cinayetlerin katilini veya katillerini bulmak için birlikte çalışmak zorundadır. Birbirlerine ihtiyaçları vardır, birbirlerini tamamlamaktadırlar. Ancak bu cinayetler sıradan bir seri katilin işi değildir. Gizli servisler, naziler,Yahudiler, ülke içinde ülkeler, ve 'siyah bölgeler'... Sanki birileri bir şeyleri gizlemek istemektedir.
Fransa'nın göbeğinde başka bir ülke olabilir miydi?
Bu ülkeye kim veya kimler göz yumuyordu?
Burada neler yapılmaktadır?
Kaçırılan çocuklar ile öldürülenler arasındaki bağ nedir?
iki polisin çabası cinayetleri açığa kavuşturmaya yetecek midir?
Yoksa...
edit;kitabı okudum bitirdim. peki ne çıkardım sozluk? bana diğer grange kitapları gibi gelmedi. ama güzelde geldi. işte böyle bir kitap.
a.r.r.o diyorum sana sozluk.
zucchero sahne ismiyle bilinen italyan rock sanatçısı Adelmo Fornaciari tarafından bestelenmiş olan bir eserdir. zucchero demo kaydını andrea bocelli ile yaptığı için en çok zucchero-bocelli düeti ile bilinir. ancak bono-pavarotti düeti de son derece güzeldir. andrea bocelli'nin romanza albümünde yer alır. sözleri şu şekildedir:
miserere, miserere,
miserere, misero me,
però brindo alla vita!
ma che mistero, è la mia vita,
che mistero!
sono un peccatore dell'anno
ottantamila,
un menzognero!
ma dove sono e cosa faccio,
come vivo?
vivo nell'anima del mondo
perso nel vivere profondo!
miserere, misero me,
però brindo alla vita!
io sono il santo che ti ha tradito
quando eri solo
e vivo altrove e osservo il mondo
dal cielo,
e vedo il mare e le foreste,
vedo me che...
vivo nell'anima del mondo
perso nel vivere profondo!
miserere, misero me,
però brindo alla vita!
se c'è una notte buia abbastanza
da nascondermi, nascondermi,
se c'è una luce, una speranza,
sole magnifico che splendi dentro me
dammi la gioia di vivere
che ancora non c'è!
miserere, miserere,
quella gioia di vivere
che forse
ancora non c'è.