gelen misafirin sizi geçen hafta görse bile "ayy ne kadar büyümüş koca adam olmuş" cümlesini kurması. Anlamıyorum teyze sen bu cümleyi hep kurmak zorunda misin birileri sana zorla mı söyletiyo, yoksa her açıklayamadığımız şey gibi "bunun da arkasında amerika var" deyip geçelim mi nedir sizin bu olayınız çözemedik gitti.
ilk 1 saatin ''siz nasılsınız efendim?'' sorularıyla, son 1 saatin vedalaşma ile geçtiği, arada kalan zaman diliminde ise çay içilip kuru pasta yenmesi olayıdır.
evde zorla yemek yiyen çocuğun misafirliğe gidilen evde birden iştahının açılması ve bunun üzerine annenin evde de yapıyorum ama yemiyor tepkisi vermesi.
çayı bitince kalkıp doldurmak isteyen misafir, 'aşkolsun sen otur ben getiririm' diyerek misafirin elindeki bardağa atılan ev sahibi.
'ayol yabancı mıyız, ben doldururum' / 'aa olmaz ben getiririm, sen otur' / 'ay asıl sen otur mutfak şurası' vs. şeklinde ayakta 5 dk sürer iki kadının bu muhabbeti.
küçük çocuk varsa; ki olmazsa olmazdır: yere mütemadiyen dökülen kola vs. herkesin bir anda heyecanlanıp ayaklanması; çocuğun annesinin çocuğa kızması, ev sahibinin "çocuktur olur öyle, karışmayın" çırpınışları ve halıyı temizleyen genç...
ev sahibi: kaynananızda seviyormuş, e hadi oturun sofraya.
misafir:aslında biz evde yediydik.
ev sahibi: our mu öyle şey, oturun.
misafir: e, iyi bari.