ayak parmaklarınızla halıyı kıvırmayın.
çay içerken dikkat edin. o çay bardağında kalan bir iki damla çay, bardak altına geçer ve damlar o halıya koltuğa.
yiyip içtikten sonra elinize sağlık dememek.
misafir gelen çocukların çevrelerine bu kadar hızlı adapte olmaları insanı kahrediyor. veletler koltukların üzerinde zıplamaktan ''anne acıktım'' ve en kötüsü de benim şu lanet bilgisayarım onların o lanet çikolatayla kirlenmiş elleriyle pislenmesi. çocukları olmayan aileler cansınız, çiğersiniz.
eşinizle yatıya kalmaya gittiyseniz size verilen çekyatta dönerken gacır gucur sesler çıkarmayın. ev sahipleri yanlış anlayabilir. sizin de içiniz kötü efenim ! dönerken diyorum. deli yatıyorum. *
çocuklu misafirlerin çocuklarına hakim olmaları gereken davranışlar bütünüdür. 3 ve 7 yaş arası bütün çocuklardan nefret ediyorum. lcd kırdılar, hediyelik eşyalarımı kırdılar. siz yetiştiren terbiye veren velinizi sikeyim. nefret ediyorum çocuklardan. bize misafirliğe gelmeyin...
misafirliğe gidildiğinde yapılmaması gereken en önemli şey, manevi değeri olan vazoyu belirleyip onu kırmamaktır.
evin yaramazı olan çocukla araya mesafe koymak. evet. öyle ki bu çocuk ilk başlarda sakin ve uslu gibi görünür ancak sizi kendi odasına çektiğinde kulağınızı ısırır, kıçınıza tekme atar, ''oha lan bu çocuk nasıl böyle olabiliyor'' diye içinizden düşünürsünüz. kısacası ömrünüzden ömür alır. siz büyük odaya büyüklerin yanına kaçmak istersiniz ama büyükler sizi kabul etmez, ''gidin oğlum içerde kardeşçe oynayın.'' der.
bir çay daha içer misin diyen kişiye ''hayır, ben sütlü tatlıyı istiyorum.'' demeyin. ayıp lan.
ağız şapırdatmak.
tek başına yiyorken ne yapıyorsan yap arkadaşım. nedir bu?
ev sahibinin esnediğini göre göre misafirliği uzatmak.
kovulası misafir...
çocuk ortalıkta rahat dolaşsın diye ev hanımının o canım gümüşlerinin sehpalardan misafir hanım tarafından kaldırılıp birde üstüne '' çocuk işte canı sıkılıyor oynasın teyzesi, evinin süsünü de bozduk ama sen biz gidince tekrar süslersin artık '' diyerek gevşek gevşek gülmek.